21. Hukuk Dairesi 2006/7060 E. , 2007/5718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırıkkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2006
NUMARASI : 603-239
Davacı, 1989-1990 yılları arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava nitelikçe davacının 20.04.1989-26.04.1991 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı sayılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasa"nın 3165 sayılı Yasa değişik 24. maddesine göre kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan şirket ortakları ile vergi kaydı, vergi kaydı bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtları olanlar Bağ-Kur sigortalısı sayılmıştır.
Davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinden, 05.06.1991 tarihinde kuruma verilen giriş bildirgesine istinaden, 10.06.1982 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, 30.07.1991 tarihinden itibaren prim ödemeleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının 29.08.1977-09.03.1978, 10.06.1982-20.04.1989 tarihleri arasında ve 26.04.1991 tarihinden itibaren vergi kaydı; 22.05.1991 tarihinden itibaren Minibüsçüler Esnaf Odası kaydı ve 29.04.1991 tarihinden itibaren esnaf ve sanatkar sicil kaydı bulunmaktadır. Bu durumda, davacının uyuşmazlık konusu dönemde vergi kaydı, esnaf ve sanatkar sicili kaydı veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı bulunmamaktadır. Ancak mahkemece, davacının uyuşmazlık konusu döneme ilişkin prim borçlarını ödeyip ödemediği, ödemiş ise, hangi tarihte ödediği hususları araştırılmamıştır. Nitekim, davacı uyuşmazlık konusu dönemin primlerini ödediğini iddia etmiş, dosya içerisindeki prim ekstrelerinde de, davacının “1992 affından yararlandığı” belirtilmiştir.
Yapılacak iş, davacı tarafından 1992 yılında çıkarılan 3780 sayılı Af Yasa"sı kapsamında ödenen primlerin uyuşmazlık konusu dönemi de kapsayıp kapsamadığının kurumdan sorularak, sonucuna göre değerlendirme yapılmak, daha açık bir anlatımla, eğer davalı kurum geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde) prim tahsil etmiş ve uzun süre bu primleri kullanmış ise, daha sonra davacının sigortalılığının iptal edilmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından, davanın kabulüne; geçmişe yönelik prim tahsil edilmediği, edilmiş olsa dahi kurum tarafından uzun süre bu primlerin kullanılmadığının saptanması halinde ise şimdiki gibi davanın reddine karar vermekten ibarettir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,05.04.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.