Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14529
Karar No: 2017/27
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/14529 Esas 2017/27 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/14529 E.  ,  2017/27 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, asgari geçim indirim, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesini, işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebi ile haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebi ile haklı sebeple feshedildiğini, fazla çalışma yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    ...-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekip gerekmediği konusundadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
    Somut olayda, dava kısmi alacak davası olarak açılmıştır. Davalı vekili, davacının 11.02.2015 tarihli ıslah dilekçesine karşı kanuni süre içerisinde zaman aşımı def"inde bulunmuştur. Bu durumda, davacının hak kazandığı alacaklarının miktarının yöntemine uygun biçimde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def"i değelendirilerek belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    3-Davacı ve davalı arasındaki diğer sorun aylık ücrete giydirilen yol ve yemek yardımının miktarı konusundadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Dosya içeriğine göre, davacı asgari ücrete ilaveten öğlen yemeği ve yol ücretinden faydalandırıldığını belirterek kıdem tazminatı alacağının hesaplanmasında bu hususun dikkate alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, şoför olarak çalışan davacının ayda dört kez şehir dışına çıktığı ve her gidişte 160,00 TL yol ve yemek yardımı ödemesi yapıldığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibarla kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak yargılama sırasında dinlenen davacı ve davalı tanıkları, davacıya şehir dışına çıktığında yapılan bu ödemelerin miktarı ve içeriği konusunda çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Ayrıca fazla mesai ücretinin hesaplanması sırasında davacının Haziran-Kasım dönemi dışında fazla mesaiyi de gerektiren yoğun çalışması bulunmadığı ortaya koyulmuştur.
    Bu durumda, davacının Haziran-Kasım dönemi dışında da her ay şehir dışına çıkıp çıkmadığı, şehir dışına gittiği zamanlarda yol ve yemek ücretine karşılık ödenen ek ödemelerin miktarı tanıklar yeniden dinlendikten sonra dosya içeriğindeki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek açıklığa kavuşturulmalıdır. Davacının hak kazandığı kıdem tazminatının mikarı bu doğrultuda yeniden belirlenmelidir.
    Davalının bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmadan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Taraflar arasındaki diğer sorun hafta tatili ücreti konusunda davalının hangi tarihte temerrüde düşürüldüğü konusundadır.
    Dava açılmadan önce davalıya gönderilen temerrüt ihtarında hafta tatili ücretinin ödetilmesi talep edilmemiştir. Bu durumda anılan alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava konusu diğer alacaklar için oluşan temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Ö.A.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi