20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4049 Karar No: 2016/5995 Karar Tarihi: 30.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4049 Esas 2016/5995 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4049 E. , 2016/5995 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 10. Asliye Ticaret, Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 6102 sayılı TTK"nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığa konu işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi ise uyuşmazlığın taraflarının 6502 sayılı Kanunda tanımlanan "tüketici" veya "satıcı/sağlayıcı" tanımı kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise "Mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu dava konusu ... ve ... plaka sayılı araçların yasa gereği satış işlemleri yapılacak aracın, araç tescil belgesi aslının satış anında ilgili notere ibraz edilerek satış sözlemesine eklenmesi ve noterlikte muhafaza edilerek satışı yapılan araç için de alıcıya geçici tescil belgesi verilmesi zorunlu iken ... plaka sayılı aracın davalı ..."ün noter olduğu ... Noterliğinin araç satış sözlemesine istinaden ve araç tescil belge aslı olmaksızın diğer davalıların vekâleten araçların satışlarını gerçekleştirdiklerinden, bu şekilde müvekkili şirketin toplam 46.900,00.-TL zararının oluştuğundan bahisle bu zararın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Buna göre, tarafların 6502 sayılı Kanun kapsamında "satıcı/sağlayıcı" veya "tüketici" sıfatlarına haiz bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.