14. Hukuk Dairesi 2019/4468 E. , 2020/355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.07.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada davacılar vekili tarafından, birleştirilen davada davalı aleyhine 23.09.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 04.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dışı Tevabil Yayla"nın, ... 4. Noterliğinin 09.12.1980 tarihli ve 49065 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile satın almayı kabul ettiği 130 m2 miktarındaki taşınmazı, ... 1. Noterliğinin 03735 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satmayı vaat ettiğini, satış bedelinin müvekkilince peşin olarak ödendiğini, taşınmazın zilyetliğinin davacıya teslim edilerek davacının, 03.04.2000 tarihinden itibaren malik sıfatıyla taşınmazı ve üzerindeki evini kullandığını ileri sürerek dava konusu 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili, davacıya herhangi bir satışın yapılmadığını, imar uygulamasından önce satımı vaat edilmiş bir kısım varsa bile bu kısımların tapularının davacıya verildiğini, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinde satışa konu parselin 946 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtildiğini, bu parsel ile davalıların herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu yapılan 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasından önce geldi parselinin 949 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, müvekkillerine ait taşınmaz üzerinde davacıya ait ev bulunduğunu davacının açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası ile öğrendiklerini belirterek dava konusu 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından ev yapmak suretiyle yapılan müdahalenin men"ine, taşınmazdaki evin kal"i ile eski hale getirilerek haksız işgal tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davaya konu 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapu kayıt ve tesciline; birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar-birleştirilen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar-birleştirilen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar-birleştirilen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Dava konusu, 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, 20.06.2008 tarihli, 16374 yevmiye sayılı imar uygulaması işlemi sonucu 259 m2 yüz ölçümü ile arsa vasıflı olarak ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, ne var ki davacının davasına dayanak yaptığı ... 1. Noterliğinin 03735 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesine dayanak ... 4. Noterliğinin 09.12.1980 tarihli ve 49065 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunan kişi ile davalılar mirasbırakanı ..."in, "Ali oğlu ..." olduğu anlaşılmaktadır. O halde, öncelikle dava konusu taşınmazın, satış vaadinde bulunan Ali oğlu ..."e ait olup olmadığının araştırılması, belirtilen kişiye ait olduğunun anlaşılması halinde tapu kaydındaki baba adının düzeltilmesi sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; davacının satın almayı kabul ettiği taşınmaz miktarının imar görmeyen bir taşınmazda 130 m2 olduğu, oysa tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilen 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, DOP kesintisi yapılmış 259 m2 yüzölçümlü imar parseli olduğu gözetildiğinde satış vaadi sözleşmesinde belirtilen 130 m2"den imar uygulamasında geçerli olan DOP oranına isabet eden kısım düşülmeksizin davacının talebini aşar şekilde 259 m2 yüzölçümlü, 9140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar-birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalılar-birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.