5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5583 Esas 2021/728 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5583
Karar No: 2021/728
Karar Tarihi: 28.01.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5583 Esas 2021/728 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 19. Ceza Dairesi tarafından incelenen kararda, sanığın 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edildiği ve nakil vasıtasının iadesine karar verildiği belirtilmektedir. Kararda, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme gereği eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezaların yarıya kadar indirilebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasında mümkün hale geldiği vurgulanmaktadır. Kararda, kabul edildiği üzere sanığın hapis cezasına mahkum edilmesiyle birlikte hak yoksunluklarına hükmedilmiş olmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmektedir. Kararda, bozma nedenleri yerinde görülerek hükmün bozulmasına ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak yeniden yapılmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi
- 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi (fıkra eklenen haliyle)
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi
- 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası

19. Ceza Dairesi 2019/5583 E. , 2021/728 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, Nakil Vasıtasının İadesi
TEMYİZ EDENLER : Sanık Müdafii, Katılan Vekili

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Nakil vasıtası araç hakkında müsadere davası bulunmadığı gözetilerek, araç üzerindeki şerhin derhal kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, karar kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.