14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/11846 Karar No: 2015/6700 Karar Tarihi: 01.06.2015
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11846 Esas 2015/6700 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûm edilmiş fakat temyize başvurulması sonucu hükmün bozulması kararı verilmiştir. Mağdurun babası olan sanığın, 2000 yılında kendisine yönelik nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunu bildirdiği ancak 11 yıl boyunca adli makamlara intikal ettirilmediği ve mağdur ile annesi tarafından aynı evde yaşamaya devam edildiği, aile içindeki tartışmalar sonucunda mağdur ve annesinin farklı bir yere taşındığı belirtilmiştir. Dosya içeriği göz önünde bulundurularak sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi gerektiği fakat aynı Kanunun 103/6. maddesi uyarınca sanığın cezasının artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesi ve 103/2-3-4 maddelerinin uygulanması ile bulunan hapis cezasının 20 yılı aşması nedeniyle aynı maddenin altıncı fıkrasının uygulanma olanağının kalmadığı ifade edilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2014/11846 E. , 2015/6700 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
İlk derece mahkemesince verilip re"sen de temyize tâbi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdur .."un 24.11.2011 tarihinde kolluğa müracaat ederek ailesiyle birlikte İzmir ilinde yaşadıkları sırada babası olan sanığın 2000 yılında kendisine yönelik nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunu belirterek şikâyetçi olmuş ve annesinin de bu durumu bildiğini belirtmiş ise de, on bir yıl boyunca olayın mağdur ile annesi tarafından adli makamlara intikal ettirilmediği gibi anılan eylemden sonraki dönemde mağdur ve annesinin 2010 yılına kadar sanıkla birlikte yaşamaya devam edip bu tarihte aile içindeki tartışmalar sonucu mağdur ve annesinin Ordu iline taşınması nedeniyle taraflar arasında husumet oluştuğunun anlaşılması, hadisenin intikal şekli, süresi ve zamanı ile tüm dosya içeriği karşısında, sanığın inkara yönelik savunmasının aksine cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması, Uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK"nın 49. maddesi uyarınca aynı Kanunun 103/6. maddesinin 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasını gerektirdiği ve sanık hakkında TCK"nın 103/2-3-4 maddelerinin uygulanması ile bulunan hapis cezasının ise 20 yılı aşması nedeniyle aynı maddenin altıncı fıkrasının uygulanma olanağının kalmadığı gözetilmeden sanığın cezasının ayrıca bu fıkraya göre de artırılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re"sen de temyize tâbi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için mahalline müzekkere yazılmasına, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.