15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/30590 Karar No: 2021/1009 Karar Tarihi: 09.02.2021
Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30590 Esas 2021/1009 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dini inanç ve duygularını istismar ederek nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edildi. Sanık, katılanın ailevi problemlerinin olduğunu, eşine büyü yapıldığını iddia ederek farklı tarihlerde para almıştır. Mahkeme, sanığın suçunu işlediğini kabul etmiştir. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin kısmi iptal kararını infaz aşamasında gözetilebileceğini belirtmiştir. Ayrıca sanığın daha önce yargılandığı basit kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamına alındığı için tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 S. TCK'nun 158/1-a, 43/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2017/30590 E. , 2021/1009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 S. TCK."nun 158/1-a, 43/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafileri ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Eşi ile aralarında sorunlar yaşayan katılanın bu sorunları bilen arkadaşı ... ile birlikte fal baktırmak için sanığın bulunduğu kafeye gittikleri, sanığın katılanın kahve ve kağıt falına baktığı ve katılanın ailevi problemlerinin olduğunu, eşine büyü yapıldığını, eşi ile aralarındaki problemin büyüden kaynaklandığını, kendisinin bu problemi çözeceğini belirterek katılandan farklı tarihlerde para aldığı, daha sonra katılanın felçli olan ablasını iyileştireceğini söyleyerek aynı şekilde katılandan farklı tarihlerde para alıp haksız menfaat temin ettiği, bu suretle sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın, tekerrüre esas alınan "Adana 6. Sulh Ceza mahkemesinin 22/01/2013 tarih 2012/1987 esas 2013/63 karar " sayılı ilamına konu TCK"nın 86/2 maddesinde düzenlenen basit kasten yaralama suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafilerinin ve O yer Cumhuriyet savcısının dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığına, atılı suçun sübut bulmadığını yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.