Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1389
Karar No: 2017/4637
Karar Tarihi: 30.05.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1389 Esas 2017/4637 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/1389 E.  ,  2017/4637 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile 17.07.2007–13.01.2010 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin iptaline ve giderek yaşlılık aylığının iptali ve yersiz ödeme nedeniyle, yaşlılık aylıklarının iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada mahkemece ilk kez verilen 09.05.2014 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile “davacının kardeşine ait olan işyerinde sekreter olduğuna ilişkin beyanı karşısında, dava konusu dönemde yazdığı resmi yazılar ve teslim aldığı resmi evrakların olup olmadığı, yaptığı işlere ilişkin ve yazılı delil olmasa da delil başlangıcı niteliğinde herhangi bir belgenin olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırmaya gidilmeksizin, davacının eşinin adres kayıtları ve kısa süreli çalışma sayılamayacak davaya konu dönemde davacının kimin yanında ve ne şekilde ...’da çalıştığı araştırılmadan, bu sürede, davacının iki çocuğunun kimin gözetiminde olduğu hususu ve tarafsız nitelikte tanıkların olup olmadığı araştırılmak yerine, işyerine komşu olduğu emniyet veya Kurumdan tespit edilmemiş olan tanık delili ile Kuruma verilip verilmediği belli olmayan ücret bordrolarının esas alınmak suretiyle müfettiş raporunun aksinin ispat edildiği gerekçesi ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ve tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, işyerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, çelişkiler vaki olursa, usulünce giderilmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar verilmesi" gereğine işaret edilerek, bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Eldeki davada ise bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
    Mahkemece, bozma sonrası dinlenen bordro tanıklarının bordrolarda adlarının geçmediği, diğer taraftan komşu tanığı olarak dinlenen kişiler hakkında da, davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri adresine komşu olup olmadıkları hususunda emniyet veya vergi dairesinden herhangi bir tespit bulunmaksızın beyanlarının esas alındığı, bunun dışında davacının çalışmalarının ne şekilde gerçekleştiği hususunda yeterli araştırma ve irdeleme yapılmadığı, ikamet kaydının değişmemesinin dikkate alınmadığı, hamile iken işe başlayan davacı hakkında işe girerken sağlık raporu alıp almadığı, 16.06.2009 tarihinde ..."nda sezeryan yöntemi ile doğum yapılmış olmasına göre, doğumun doktor tarafından takipli olup olmadığı ve bu kapsamda medula kayıtlarının ...’dan mı yoksa ..."ndan mı yapıldığı hususunun araştırılmadığı ve yolculuklarının ne surette gerçekleştiği hususunda araştırma yapılmadığı, bu tür davalarda resen araştırma ilkesi çerçevesinde mahkemece davacının çalışmalarının varlığı hususunda bilgi sahibi olabilecek olduğu tespit edilmiş tanıkların varlığının ve diğer delillerin araştırılmasının mümkün olduğu dikkate alınarak ve ilk bozma kararımız çerçevesinde yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi