2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7138 Karar No: 2016/10986
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7138 Esas 2016/10986 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/7138 E. , 2016/10986 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Çocuk. Mah. Sıf) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı-Velayetin Kaldırılması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından 19.10.2015 tarihli ek karar ve 20.07.2015 tarihli velayetin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kurum 15.05.1999 doğumlu küçük ... hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1-c maddesi uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesi ve anne ve babanın çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme çocuk mahkemesi sıfatıyla küçük hakkında 5395 sayılı yasının 5/1 -c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanmasına, velayetin kaldırılması talebinin reddine karar veri İmiş,hüküm davacı kurum tarafından velayetin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi yönünden temyiz edilmesi üzerine mahkemece 19.10.2015 tarihli ek kararla verilen kararın itirazı kabil kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen karar mahkeme kararı olduğundan itiraza değil temyize tabidir. Bu halde temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar yasal dayanaktan yoksun olup, bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı kurumun velayetin kaldırılması talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Talep, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabından (m. 118-395) kaynaklanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesi gereğince, Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabı ile 4722 sayılı Yürürlük ve Uygulama Kanununa göre, aile hukukundan doğan dava ve işlerde aile mahkemesi görevlidir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlere Asliye Hukuk Mahkemesince "aile mahkemesi" sıfatıyla bakılması gerekir. Bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; a-Taleple ilgili davanın, çocuğun anne ve babasına yöneltilmesi,küçük üzerinde velayet hakkına sahip olan anne ve baba ile küçük arasında, dava sebebiyle menfaat çatışması mevcut olduğundan küçüğü davada temsil etmek hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım atanması (TMK.m.426/2), kayyımın davaya katılımının sağlanması ve tarafların gösterdiği takdirde delillerinin toplanması gerekirken, bu yapılmadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. b-Talebin niteliği göz önüne alınarak, duruşmalı inceleme yapılması gerekirken, bu yön nazara alınmadan dosya üzerinden karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen 19.02.2012 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple bozularak kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2016 (Perş.)