Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/6875
Karar No: 2007/5518

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/6875 Esas 2007/5518 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/6875 E.  ,  2007/5518 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 31/01/2006
    NUMARASI : 821-105

    Davacı,  Kurumun sağlık giderlerinin tahsili ve sağlık karnelerinin iptali ile ilgili 6.1.2005 gün ve 4192 sayılı işleminin iptaline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davalı Kurum sigortalısı olan davacının sağlık sigortasından, hak sahibi olarak eşinin istifade edebileceğinin  ve  kurumca yapılan sağlık harcamaları nedeni ile davacının  borcu bulunmadığının tesbiti ile aykırı kurum işleminin iptali  istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine  karar verilmiştir
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 20.04.1982 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-kur sigortalı olarak tescilinin yapıldığı ve  hak sahibi olarak eşi ve çocukları adına sağlık karnesi çıkarıldığı, davacının eşi F.E.’in 11.04.1994 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak kuruma tescil edildikten sonra; sigortalı olduğu dönemde de eşi nedeni ile  verilen sağlık karnesini kullanmak suretiyle sağlık yardımından faydalandığı, davalı Kurum tarafından 08.10 2000 tarihli yazı ile sağlık karnesini kullanmak suretiyle yapılan tedavi gideri olarak 3.243.215.360 TL nı geri istenmek suretiyle uyuşmazlık çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
    1479 sayılı Yasa"nın, sağlık sigortasının kapsamını belirleyen Ek 11.maddesi uyarınca, Bağ-Kur zorunlu sigortalılığı devam edenler veya malullük, yaşlılık aylığı bağlananların eşi yada ölüm aylığı almakta olanlar Bağ-Kur sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmektedirler.
    Anılan maddeye 3235 sayılı Kanunun 1.maddesi ile getirilen “ancak, diğer Sosyal Güvenlik Kanunlarına ve özel kanunlara göre sağlık yardımlarından faydalananlar yararlanamazlar” şeklindeki düzenleme, 24.8.2000 tarih ve 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28.maddesiyle kaldırılmış, 24.7.2003 tarihli, 4956 sayılı Yasa"nın 37.maddesiyle yapılan düzenlemede ise bu yönde benzeri içerikte, engelleyici bir hükme yer verilmemiştir. Farklı sosyal güvenlik kanunlarına göre sağlık yardımlarından faydalananlar yönünden getirilen bu düzenlemenin, aynı sosyal güvenlik kanunu kapsamında bulunanlar  yönünden hüküm içermediği de görülmektedir.
    Resen Bağ-Kur sigortalılık tescili yapılan davacının, 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur  sağlık sigortası yardımlarından eşi üzerinden yararlanmasını engelleyen bir düzenlemeye Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliğinde yer verilmiş olması, normlar hiyerarşisi dikkate alındığında hukuki sonuç doğurmayacaktır.
    Davacının eşinin Bağ-Kur sigortalısı olarak sağlık yardımı kapsamına girmiş olması nedeniyle,  davacının sigortalılığından hak sahibi olarak  yararlanmakta olduğu sağlık yardımlarından mahrum bırakılarak, eşinden dolayı yapılan sağlık yardımlarını geri ödeme yükümlülüğü altına sokulması, Anayasal haklarından olan sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakılması sonucunu doğurmakta olup, yasa maddesi ile çeliştiği gibi sosyal güvenlik hukukunun temel yaklaşımına da aykırı düşmektedir.
    Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 11.10.2006 tarih, 2006/10-586 E. 2006/649  ve 14.02.2007 tarih, 2007/21-74 E. 2007/69  sayılı Kararları da aynı esasları içermektedir.
    Açıklanan bu maddi ve yasal olgular gözetildiğinde, Bağ-Kur sigortalısı olan davacının eşi F.E.’in,  sigortalı eşi nedeniyle sağlık sigortası yardımından  yararlanmasına engel bir durumun bulunmamaktadır. Bu nedenle istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine,02.04.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi