11. Hukuk Dairesi 2015/9368 E. , 2016/3905 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/04/2015 tarih ve 2014/188-2015/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin .... başvuru sayılı ve "..." ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin "...+ŞEKİL şekil", "..." ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, ... ..."nun 2014-M-40 sayılı kararıyla reddedildiğini, ilgili red kararında markalar benzer bulunmasına rağmen davalı şirket adına ... numara ile tescilli "teksim ..." markanın bu davaya konu marka başvurusunun kazanılmış hak sağladığının kabul edildiğini, müvekkiline ait markalar ile dava konusu başvurunun ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ileri sürerek ... kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı şirket vekili; müvekkiline ait "... " ibareli markanın 2006 yılından bu yana tescilli olduğunu, dava konusu marka başvurusunun da ilk markalarında olduğu gibi 25. sınıfta tescil edilmek istendiğini, bu nedenle "..." ibaresi üzerinde müktesep haklarının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; ... kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "..." markalarıyla davalının "..." ibareli markası arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ayrıca davalının 2006/34752 sayılı “... ...” markasının başvuru konusu ibare için kazanılmış hak oluşturmayacağı çünkü kazanılmış hak deyiminin tescilli markanın bir bütün halinde veya ona çok yakın ibarelerle başvurulması halinde mümkün olabileceği gerekçesiyle ... kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... ... kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle ... kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar, davalının dava konusu “...” ibareli başvurusu ile davacı şirket adına kayıtlı “...” esas unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmakta ise de, davalının “...” esas unsurlu ve başvuru markası ile aynı hizmet sınıfında tescilli 2006/34752 sayılı bir markasının daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere, farklı kişiler adına mükerrer marka tescillerinin varlığı halinde, şayet taraflar arasında önceki markadan kaynaklanan bir niza mevcut değilse; bu durumda mükerrer marka sahiplerinden birisinin diğerinin markasından haksız yarar sağlamamak kaydıyla, yeni bir (seri) marka başvurusu yapması halinde bu başvurunun da önceki tescilli markadan kaynaklanan kazanılmış hak kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalının önceki 2006/34752 sayılı “... ...” ibareli markasını kullanmadığı ve hükmen geçersizliği iddia ve ispat edilmediğine göre, bu markanın esas unsuru olan “...” ibareli uyuşmazlık konusu başvurunun da yukarıda açıklanan kazanılmış hak kapsamında kaldığının ve bu bağlamda 556 sayılı KHK"nın 8/1(b) maddesindeki tescil engelinin istisnasını oluşturduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.