Hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/14889 Esas 2020/7116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14889
Karar No: 2020/7116
Karar Tarihi: 11.06.2020

Hayasızca hareketler - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/14889 Esas 2020/7116 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde sanık hayasızca hareketler suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz sonucunda, duruşmada tartışılmış delillere dayanılmamasının yanı sıra hakkında açıklanması geri bırakılan hükümün açıklanmaması gerektiği halde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesinin doğru olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulup dosya yeniden görülmek üzere mahkemeye gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun temel ilkelerinden birisi olan doğrudan doğruyalık ilkesi
- CMK'nın 211. maddesi
- CMK'nın 210/1. maddesi
- TCK'nın 50/1-a maddesi
- CMK'nın 231. maddesi'nin 11. fıkrası
- 1412 sayılı CMUK\"nın 326/son maddesi
18. Ceza Dairesi         2019/14889 E.  ,  2020/7116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hayasızca hareketler
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Ceza Muhakemeleri Kanununun temel ilkelerinden birisi olan doğrudan doğruyalık ilkesinin bir gereği olarak hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurda tartışılmış delillere dayandırılabilir. Mahkeme huzurunda temel ilke olmakla birlikte bazı durumlarda talimatla dinleme veya eski ifadelerin bulunduğu tutanakların okunması ile yetinilmesinin yeterli olduğu istisnai haller de kabul edilmiştir. CMK"nın 211. maddesi uyarınca, tanığın bulunduğu yer öğrenilemezse dinlenmesi yerine daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanaklar ile kendilerinin yazmış olduğu belgeler okunabilir. Ancak, CMK"nın 210/1. maddesi uyarınca olayın delili bir tanığın açıklanmasından ibaret ise bu tanık mutlaka duruşmada dinlenir daha önce yapılan dinleme sonucu düzenlenen tutanağın okunması dinleme yerine geçmez denilerek doğrudan doğruyalık ilkesine bu durumda istisna tanınmamıştır.
    Somut olayda, soruşturma aşamasında, sanığın hayasızca hareket eylemini gördüğünü ifade eden ...’in bilgi ve görgüsüne başvurularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla karar verilmesi suretiyle CMK"nın 210. maddesine aykırı davranılması,
    2- Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, deneme süresi içinde işlediği yeni suçtan mahkum olması ve bu kararın kesinleşmesi ile yapılan ihbar üzerine mahkemece CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasına göre önceki hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.