4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/2058 Karar No: 2013/2309 Karar Tarihi: 12.02.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/2058 Esas 2013/2309 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2012/2058 E. , 2013/2309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/01/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, sanık sıfatıyla yargılanmakta olduğu ceza yargılamasında, davalının baro tarafından müdafi olarak tayin edildiğini, mahkumiyetine dair hükmün sanık müdafi olan davalının yüzüne karşı verildiğini ancak süresi içerisinde temyiz edilmeyen ceza mahkemesi kararının kesinleşerek infaz edildiğini beyanla, uğramış olduğu zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, bir kastının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ceza dosyası kapsam ve gerekçesine göre, hükmün temyiz edilse bile sonucun değişmeyeceği, bu nedenle davacının her hangi bir zararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davaya konu olayda, davalı avukatın ceza yargılamasında 01/04/2008 tarihli son duruşmada sanık müdafi olarak hazır bulunduğu ancak sanığın mahkumiyetine dair mahkeme kararını yasal süresi içerisinde temyiz etmeyerek ilamın kesinleşmesine neden olduğu ve yargılama sonucundan davacıyı haberdar etmediği açıktır. Avukatın davanın takibi için gerekli önlemleri alması yüklendiği görevin bir sonucu olup, Avukatlık Yasası’nın 171. maddesi, avukatın üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip edeceği hükmünü içermektedir. İşin sonuna kadar takibi, kesin hükme kadar yapılabilecek tüm yasal yolları kapsayacağından davacının zarara uğradığının kabulü ile buna göre inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 12/02/2013