11. Hukuk Dairesi 2015/9007 E. , 2016/3897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/02/2015 tarih ve 2014/737-2015/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin ... aleyhine iş aktinin haksız feshinden dolayı açmış oldukları alacak davalarının sonuçlandığını ancak şirketin tasfiye edilip terkin edilmesi nedeniyle yapılan ilamlı icra takiplerinin sonuçsuz kaldığını, ayrıca müvekkillerinin ... İş Mahkemesi"nin 2012/269 ve 270 Esas sayılı dosyalarında hak ve alacaklarının tahsili için ek dava açtıklarını, devam eden dosyalarda davalı şirketin ihyası için dava açmaya müvekkillerine yetki verildiğini, ileri sürerek ....’nin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili; davacıların kötü niyetli olduğunu, tasfiye aşamasında yapılan ilanlara rağmen başvuruda bulunmadıklarını, tasfiyenin usulüne uygun şekilde yapılarak sonuçlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalı .... Şti’nin 06/09/2010 tarihinde sicil kaydının terkin olduğu, şirketin ticaret sicilinden terkininden önce açılan işçi alacaklarına ilişkin davalar sonuçlanmadan yapılan tasfiye işleminin tam ve eksiksiz olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ...İş Mahkemesi"nin 2012/270 ve 202/269 Esas sayılı dava dosyalarında taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ..."nin terkin kaydının kaldırılarak yeniden ticaret siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru ..."nin atanmasına, karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tasfiye memuru vekilinin mahkemece verilen ilk hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz etmemiş olmasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin, davacı ... tarafından açılan davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup, davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı ... vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının usulen tevsik olunduğu anlaşılmakla, HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu kanısına varılmış, Yargıtay İBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nın 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkemenin kararının davacı ... yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı tasfiye memuru vekilinin davacı ... tarafından açılan davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin davacı ... tarafından açılan davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı ... yönünden BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı tasfiye memuru vekilinin davacı ... tarafından açılan davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.