Esas No: 2021/19772
Karar No: 2022/13093
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19772 Esas 2022/13093 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/19772 E. , 2022/13093 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin "Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.", aynı Kanunun 294. maddesinin "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar." şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin, sanığın hatalı gerekçeyle “şüpheden sanık yararlanır” ilkesine aykırı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması ve benzeri sebeplere ilişkin olduğu, bu itibarla başvurunun sebep (gerekçe) içerdiği belirlenerek yapılan incelemede;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2016 günlü iddianamesiyle, sanık ... hakkında, “...Mağdur ile şüpheli ve yaşının küçük olması nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen suça sürüklenen çocuğun aynı mahallede yaşadıkları, mağdurun okula gidip geldiği sırada mağdur ile şüpheli ve suça sürüklenen çocuğun karşılaştıkları, şüpheli ve suça sürüklenen çocuğun hırsızlık yapması hususunda mağduru sıkıştırdıkları, olay tarihinden birkaç gün önce mağduru laleli mahallesinde bir eve götürdükleri ve evde bulunan kuşları hırsızlaması noktasında mağduru sıkıştırdıkları, mağdurun ikamete girmek istediği esnada ikamet sahibinin evde bulunması nedeniyle korkarak vazgeçtiği, daha sonra olay yerinden suça sürüklenen çocuğun ayrıldığı ve mağdur ile şüphelinin baş başa kaldıkları, şüphelinin mağdura para getirmesi noktasında tehdit ettiği ve ele geçirilemeyen TCK'nın madde 6. kapsamında silahtan sayılması gereken bıçağı gösterdiği, bu olay üzerine mağdurun eve giderek annesi olan müştekinin saklamış olduğu 500 EURO ve 600 TL parayı hırsızladığı ve bu parayı şüpheliye götürerek verdiği, şüpheli parayı aldıktan sonra mağduru elleriyle darp ettiği ve kendisine para verdiğini başka bir kimseye anlatması durumunda mağduru öldürmekle tehdit ettiği, mağdur için ... Devlet Hastanesinden alınan adli rapor içeriğine göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının tespit edildiği, şüphelinin alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği...”nden bahisle ‘28.12.2015(?) tarihinde işlemiş olduğu’ iddia edilen nitelikli hırsızlık, silahla tehdit ve basit yaralama suçlarından 5237 sayılı TCK’nın 38/2. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 142/2-h, 35. ve TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 142/2-h, 86/2 ve 106/2-a maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanması için işbu dava açılmıştır.
Aynı fiil dolayısıyla suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 5395 sayılı ÇKK’nın 17. maddesi uyarınca ayrı yürütülen soruşturmada aynı günlü iddianame ile TCK’nın 37/1, 38/2. maddeleri delaletiyle aynı Kanunun 142/2-h, 35, 106/1.l cümle ve 31/3 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... 2. Asliye (Çocuk) Ceza Mahkemesinde yargılanması için dava açılmış, buna karşılık, mağdur ... hakkında TCK’nın 167. maddesi uyarınca şahsi cezasızlık sebebinin varlığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan ek takipsizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin(çocuk mahkemesi sıfatıyla) 28.04.2016 günlü, 2016/83-365 esas ve sayılı kararıyla sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ...’ın dosyaları birleştirilmiş, daha sonra ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.05.2016 günlü, 2016/123-1014 esas ve sayılı kararıyla sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ...’ın üzerlerine atılı fiilin “TCK'nın 148/1, 149/1-a-c maddelerini kapsamında” yağma suçunu oluşturabileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Böylelikle davaya bakan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.05.2017 günlü, 2016/335 Esas ve 2017/111 sayılı kararıyla, suça sürüklenen çocuk ...’ın beraatine, aynı şekilde sanık ...’ın, mağdur ... Balkır’ı kuş (sahipli hayvan) çalmaya azmettirme suçundan delil yetersizliğinden beraatine, buna karşılık katılan mağdur ... Balkır’a yönelik olarak işlemiş olduğu nitelikli yağma suçundan TCK’nın 149/1-a maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu hüküm sanık müdafii tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 22.01.2018 günlü, 2017/2685 esas ve 2018/40 sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun esestan reddine karar verilmiştir.
İstinaf Mahkemesinin bu kararı da sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edilmiş olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hükmün onanması gerektiği görüşündedir.
Mahkûmiyet hükmü temyiz sebebi doğrultusunda, değerlendirildiğinde;
Sanık ... yargılamanın bütün aşamalarında istikrarlı bir biçimde suçlamaları kabul etmemiştir.
Sanığın katılan mağdur ...’ı (annesi olan mağdur ...’nın evinden çalmak suretiyle...) kendisine para getirmesi için tehdit ettiğine ya da cebir kullandığına ve katılan mağdurun da bu tehdit ve cebirin etkisi altında hareket ederek, evden amcasına ait 500 Euro ve 600 TL parayı çaldıktan sonra sanığa teslim ettiğine dair kamera kaydı ve benzeri maddi bir delil bulunmadığı gibi her hangi bir tanık beyanı da yoktur.
Her ne kadar katılan/mağdur ...’ın 28.12.2015 tarihinde alınan raporuna göre, bacağında morluk, elinde lezyon görülmüş ve basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek derecede yaralandığı tespit edilmiş ise de; iddiaya göre, evden tehditle paranın alındığı ve sanığa teslim edildiği tarih 21.12.2015’tir.
Üstelik katılan mağdur ...’ın soruşturma aşamasında şüpheli olarak savunmasının alındığı ve hırsızlık suçundan TCK’nın 167. maddesi uyarınca hakkında ek takipsizlik kararı verildiği de bir vakıadır.
Katılan mağdurun kovuşturma aşamasında bir başka suçtan tutuklu olduğu için SEGBİS’le alınan beyanıyla önceki beyanları esaslı konularda birbiriyle çelişmektedir. Özellikle ... tehditle kuş çalmaya teşebbüs aşamasında kalması ya da suçun tamamlanması noktasında konusunda tam bir çelişki mevcuttur.
Dairemizin çoğunluk görüşüne göre, ilk derece mahkemesi de, katılan mağdurun ifadelerinin kuş çalmaya tehditle azmettirme bölümüne itibar etmeyip, sanıkların beraatlerine karar verirken, diğer bölümüne itibar edip sanık ...’un mahkûmiyetine karar vermek suretiyle çelişkiye düşmüştür.
Yukarıda özetlendiği üzere, sanığın nitelikli yağma suçunu işlemiş olabileceğine dair bazı emareler mevcut ise de, Dairemiz çoğunluk görüşüne göre şüphe giderilmiş değildir.
İHAS m. 6 ve Anayasa m. 38/4 maddeleriyle güvence alınan ve ceza yargılamasına egemen olan en önemli ilkelerden biri de “masumiyet karinesi” olup, bu ilke uyarınca sanık kendi suçsuzluğunu ispatlamak zorunda değildir, kuşkudan sanık yararlanır.
Yargılama esnasında toplanan ve ilk derece mahkemesince değerlendirilen delillerin masumiyet karinesi ve kuşkudan sanığın yararlanması ilkesine uygun olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin irdelenmesi bir vaka denetimi değil, hukuksal denetimdir.
Nihayet, sanığın nitelikli yağma suçunu işlediği hususu sübuta ermediğinden, sanığın inkâra yönelik savunmasına itibar edilerek, CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken esasen evden para (ç) alınması fiilinin şüphelisi olan ve katılan mağdurun atfı cürüm niteliğindeki beyanına üstünlük tanınması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle;
Sanık ...'ın yüklenen suçu işlediğine ilişkin, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de nazara alınarak, sanığın nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraati yerine hatalı ve yetersiz gerekçe ile mahkûmiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.10.2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ :
... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/335 Esas - 2017/111 sayılı kararı ile sanık ... yönünden beraat, diğer sanık ... hakkında teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilen hırsızlık eylemiyle ilgili delil yetersizliğinden beraatine, suç tarihi itibariyle ...'a yönelik yağma suçundan ise 149/1-a maddesi gereğince neticeten 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 2017/2685 Esas - 2018/40 sayılı kararı ile esastan reddine karar verilerek dosyanın Dairemize gelmesi üzerine,
Her ne kadar çoğunluk tarafından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş ise de dosyanın incelenmesinde özellikle olayın hemen akabinde sanığın annesi tanık ...'ın ifadesine göre yatak odasında bulunan 500 Euro ve 600 TL paranın habersiz olarak alınması üzerine oğluna sorduğunda, oğlunun olayı anlatarak, sanığın kendisini tehdit ederek önce kuş çalmasını istediği bunu yapmaması üzerine kendisinden zorla para istediğini ve 21/12/2015 tarihinde mağdurun annesinin 500 Euro ve 600 TL'sini alıp sanık ...'a verdiğini söylediği, mağdur ... da bu ifadeyi aynen tekrar ederek daha önce sanığın kendisinden kuş çalmasını istedikleri, kendisini bir yere götürdüklerini ancak kuşu çalamadığını, bunun üzerine Tayfun'un kendisinden para istediğini, "seni gebertirim" diyerek bıçak gösterip para istediğini aradan bir gün geçtikten sonra da annesi evde yokken yatağın altındaki 500 Euro ve 600 TL'yi alıp sanığa verdiğini ve bilahere bunu kimseye anlatmasın diyerek sanığın kendisini dövdüğünü ve tehdit ettiğini dosya içindeki tutanakta da daha sonraki mahkeme ifadelerinde de ifadelerin aynı şekilde tekrar edildiği yine dosyadaki 28.12.2015 tarihinde mağdur ...'ın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde dövüldüğüne ilişkin rapor dikkate alındığında, bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın tehdit ederek bıçak göstererek ve mağduru döverek 500 Euro ve 600 TL'sini aldığı bütün aşamalarda müşteki ve mağdur ifadelerinin istikrarlı bulunduğu, sanığa iftira atması için bir durumun bulunmadığı raporun da bunu doğruladığı anlaşılmakla, sanık hakkında ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 15.Ceza Dairesince esastan reddedilen mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatinde olduğumdan çoğunluğun bu yöndeki kararına iştirak etmiyorum.