21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/9684 Karar No: 2007/5284 Karar Tarihi: 29.03.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9684 Esas 2007/5284 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/9684 E. , 2007/5284 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 6.İcra Mahkemesi Tarihi : 16.02.2006 No : 448-196
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu"nun 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan takip sırasında ve 07.07.2004 tarihinde yapılan taşınır mal haczi nedeniyle üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine, takip İcra müdürlüğünün 06.09.2004 tarihli kararı ile haciz edilen taşınır hakkında bu kararın tebliğ veya tefhim tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra ve İflas Kanunu"nun 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere alacaklı vekiline süre verilmesine karar verilmiştir. Alacaklı vekili, icra müdürlüğünün 06.09.2004 tarihli kararını 04.02.2005 tarihinde dosya incelemesi sırasında öğrendiğini, haczedilen mal ile ilgili olarak istihkak davası açılması için taraflarına İcra ve İflas Kanunu"nun 99. maddesine göre süre tanınmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, 06.09.2004 tarihli ara kararından rücu edilmesini istemiştir. İcra Müdürlüğü, verilen kararın kaldırılmasının icra hukuk mahkemesi yetkisinde olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Alacaklı vekili, bu süre içerisinde istihkak davası açmamış, icra müdürlüğünün yaptığı işlemi şikayet etmiştir. Bu durumda, alacaklı vekili, yedi gün içinde dava açmadığından, İcra ve İflas Kanunu"nun 99/son maddesi gereği üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş ve haciz kalkmış sayılır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.11.2000 gün ve Esas:2000/21-1623, Karar:1612 sayılı Kararı da bu yöndedir. Ayrıca, İcra ve İflas Kanunu"nun 96. ve 99. maddelerinde öngörülen istihkak davası açma süreleri hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan, hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir. Öte yandan, alacaklının (veya üçüncü kişinin) icra müdürlüğünün işlemi hakkında şikayet yoluna başvurması, hak düşürücü süre niteliğinde bulunan istihkak davası açma süresini durduran veya kesen işlemlerden değildir. Hal böyle olunca, süresinde açılmayan istihkak davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalı üçüncü kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (3.kişi)"ya iadesine,29.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.