Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2384
Karar No: 2017/4570
Karar Tarihi: 29.05.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2384 Esas 2017/4570 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2384 E.  ,  2017/4570 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılar ..., ..., ... Gemi İnş. Sanayi Anonim Şirketi vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava; 10.02.2004 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve yapılan masraflardan oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 9.,10, ve 26. maddesidir.
    506 sayılı yasanın 9. maddesi (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ""işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.(Ek : 14.07.1999 - 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. "" düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir.Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren
    yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
    İncelenen dosyada Mahkemece, davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.maddeleri kapsamında bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza dosyaları varsa, bu dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
    Maddi olguyu tespit ederken, Borçlar Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca (TBK madde 74.) hukuk hakimi, ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı olmayıp, kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlı olduğu dikkate alınmalı, 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporunun, rücu davasında bağlayıcı nitelikte değilse de güçlü delil niteliğinde bulunduğu hususu gözetilmelidir.
    Öte yandan, 506 sayılı Yasanın işveren ve vekilinin tanımının yapıldığı 4. maddesinde; işverenin sigortalıyı çalıştıran kişi, işveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimselerin "İşveren vekili" olduğu, kanunda geçen işveren deyiminin işveren vekilini de kapsadığı, işveren vekilinin bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumlu olduğu belirtilmiştir.
    Somut olayda, 10.02.2004 tarihinde, davalılardan ...’un sahibi olduğu ... Denizcilik San. ve Tic-... unvanlı işverenin sigortalısı olan kazalı ..., davalılardan ... Gemi İnş. San. A.Ş ’nin (eski unvanı ... Gemi İnş.San. A.Ş.) ... Tersanesinin içinde, davalılardan ... Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait ..., boya ve temizlik işlerini yaparken geminin baş kısmında naylon ile üzeri ötrülü menhol boşluğundan 12 m aşağı 1 no.lu ambara düşerek vefat etmiştir.
    Davaya konu iş kazası nedeniyle hak sahipleri tarafından ... Gemi İnş. San. A.Ş., ... Deniz. Ltd. Şti., ... ve ... aleyhine açılan ve ... ... 13. İş Mahkemesinin 2013/206 Esas numarası üzerinden yargılaması yapılan tazminat davasında alınan kusur raporunda, asıl işverenin ... Gemi İnş. San. A.Ş, 1. alt işverenin ... Deniz. Ltd. Şti., 2. alt işverenin ... olduğu kabul edilerek olayda işverenlerin toplam %80 kusur olmak üzere, bu kusurun %30’unun ... Gemi İnş. San. A.Ş’ye, %10’unun dava dışı ... Deniz. Ltd. Şti.’ne, %40’nın ... San. ve Tic-...’a, ait olduğu ve kazalı sigortalının ise %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, buna karşın, iş bu davada alınan ve hükme esas alındığı belirtilen 12.07.2010 ve 01.03.2011 tarihli bilirkişi raporlarının her ikisinde de, işverenlerin kusurlarının, toplamda %80 olduğu, ancak davalı işverenlerin ayrı ayrı kusur oranlarının tespit edilmediği, yine dosya kapsamında alınan 16.01.2013 tarihli kusur raporunda ise davalı ... San-...’a %50, dava dışı ... A.Ş.’ne %25, bu kusurun %2’sinin ceza yargılamasında hüküm giyen davalı ...’na, %23’ünün ... Den. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait olacağı, kazalı sigortalının %25 kusurlu olduğuna, davalı ... Gemi İnş. San. A.Ş ile ...’ın kusursuz olduğu belirtilmiş, Mahkemece kusur raporlarındaki bu çelişkiler giderilmeden ve asıl işveren-alt işverenlik sıfatlarının kimleree ait olduğuna ilişkin yeterli araştırma da yapılmadan 12.07.2010 ve 01.03.2011 tarihli raporlar hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, öncelikle davaya konu iş kazası nedeniyle hak sahipleri tarafından ... Gemi İnş. San. A.Ş., ... Deniz. Ltd. Şti., ... ve ... aleyhine açılan tazminat dosyası getirtilip, saptanan maddi olgular da gözetilerek, olayın oluşu ve asıl işveren-alt işverenin kim olduğu tereddütsüz belirlenmeli, aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü gözetilerek, açılan tazminat davasında tarafların kusur oran ve aidiyetlerinin kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, iş kazasındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda oluşan çelişkinin giderilmesi hususunda, konusunda uzman olan bilirkişi heyetinden oluşa uygun kusur raporu alınmalı ayrıca sigortalının özlük dosyası (hizmet cetveli ve işe giriş bildirgesi ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.madde koşullarının varlığı araştırılıp irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum ve davalılar ..., ..., Snr Gemi İnş. Sanayi Anonim Şirketi vekilleri ile ..."nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 29.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi