Tebliğname No : 11 - 2011/237095
MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2011
NUMARASI : 2009/444 (E) ve 2011/208 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1) Sanığın katılan A.. Y.."ün kaybettiği çekleri kullandığının iddia ve kabul olunması, ticari ilişki sebebiyle önceden doldurulmuş olarak katılan tarafından verildiğini, katılanın işleri bozulduğu için çeklerinin çalındığını söylediğini savunması, mahkemece yaptırılan 04.10.2010 tarihli bilirkişi incelenmesinde ... numaralı çek asılları ile..ve ... sayılı fotokopileri bulunan çeklerin ön yüzündeki tüm yazı ve rakamlar ile keşideci imzalarının aynı kişinin eli ürünü olması, suça konu çeklerdeki 1. ciranta imzası dışındaki imzaların sanığın eli ürünü olmaması, katılanın 2004 yılı aralık ayında 25 adet çek yaprağının çalındığını belirtip bankaya verdiği talimatın 22.03.2005 tarihli olup, Cumhuriyet savcılığına müracaatının 27.09.2005 olması, bankanın 17.03.2010 günlü cevabi yazısında .. numaralı 25 adet çekin 22.09.2004 ve ... sayılı 25 adet çekin ise 30.12.2004 günü teslim edildiğinin belirtilip katılanın ödemeden men yasağı verdiği dilekçede ... seri numaralı çekinde yer alması, suça konu çeklerin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığının belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, dosyaya yansıyan icra dosyalarından alacaklı ve borçlular tespit edilerek, çekleri ne şekilde ve hangi silsile ile elde ettikleri, gerektiği takdirde ödemelere ilişkin belgeler temin edilip, 22.03.2005 tarihli ödeme yasağına ilişkin belgenin aslı istenilerek, hangi tarihte bankaya verildiği ve boş olarak çalınan çeklerin vade tarihleri ile miktarların ne şekilde eklendiğinin bankadan sorulmasından sonra elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabul ve uygulamaya göre de;
Suça konu çeklerin keşide tarihleri 23.03.2005-24.03.2005, bankaya sunuldukları tarihlerin ise 31.03.2005-01.04.2005 olduğu cihetle; 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun olaya ilişkin tüm hükümleri ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçlar kararın gerekçe bölümünde denetime olanak verecek şekilde somut olarak gösterilip birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve uygulamalı karşılaştırma da yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.