Hırsızlık - mühürde sahtecilik - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/15589 Esas 2016/1930 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin hırsızlık ve sahtecilik (TCK 202/1) suçlarından, sanıklar müdafiinin de hırsızlık suçundan kurulan hükümleri temyiz ettiği kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
A-Sanıklar hakkında sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, sanıklar ... ve ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA,
B-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dairemizin önceki 02.04.2014 tarihli bozma ilamıyla da belirlendiği cihetle aynı taksi durağında taksicilik yapıp suça konu taksiyi birlikte kullanan ve kardeş olan sanıkların yüklenen suçu beraber işledikleri kabul edilerek tebliğnamedeki (II-1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Diğer temyiz nedenlerinin reddine,
Ancak;
1-Bozma öncesi sanıklar hakkında kurulan 17.12.2010 tarihli hırsızlık suçundan kurulan hükümde, sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesine karşın, bozmaya uyularak kurulan yeni hükümde, kazanılmış hak gerekçesiyle sanık hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası yerine 2 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
2-Yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, sanıklar hakkında hükmolunması gereken ceza miktarı itibariyle, TCK"nın 51. maddesi gereğince erteleme hükümlerinin uygulama imkanı bulunmamasına karşın TCK 51. maddesi ile uygulama yapılması,
3-Adli sicil kaydından, sanık ... hakkında kasıtlı suçtan 6 ay hapis cezasına hükmedildiği ve 13.04.2004 tarihinde de infazının yapılmış olduğu anlaşılmakla sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gibi bu ilam gereğince de TCK"nın 51. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun, kısmen ise aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.