21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/6621 Karar No: 2007/5156 Karar Tarihi: 26.03.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/6621 Esas 2007/5156 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/6621 E. , 2007/5156 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 17.İş Mahkemesi Tarih : 22.3.2006 No : 1772-190
Davacı 8.9.1999 tarihinden itibaren maaşından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin iptali ile iadesine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davalı Kurum’a sosyal güvenlik destek primi borcu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır. Davıcıya, 1479 sayılı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalı iken 01.03.1993 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacının 01.02.1985 tarihinde Kuaförler, Güzellik Salonları, Manikürcüler Esnaf Odası üyeliği; 31.07.1995 tarihinde vergi kaydı ve 30.12.2004 tarihinde Esnaf Sicil kaydı sona ermiştir. Bağlanan yaşlılık aylıklarından 08.09.1999 tarihinden itibaren hesaplanan 841,05 YTL SGDP aslı ve 1.257,92 YTL ceza kesildiği görülmektedir. Gerçekten, 4447 sayılı yasanın 38. maddesi ile 1479 sayılı yasaya eklenen ek 20. maddede, yaşlılık aylığı bağlananlardan kendi adına ve hesabına çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği hükmü öngörülmüştür. Dava konusu olayda,davacının vergi yükümlülüğünün sona erdiği belirtilmiş ise de,esnaf ve sanatkar sicil kaydının devam ettiği görülmektedir. 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu’nun 5. ve 119. maddeleri gereğince esnaf ve sanatkar sicili bağımsız çalışma yönünden yasal karine teşkil etmektedir. Öte yandan, 3165 sayılı yasa ile değişik 1479 sayılı yasanın 24. maddesinde, kendi adına ve hesabına çalışmaya (sigortalılığa) karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağı belirlenmiştir. Bu durumda, davacının vergi kaydının silinmiş olmasına karşın, bu kayıttan muaf biçimde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasını sürdürüp sürdürmediğini emniyet ve belediye aracılığı ile araştırmak, esnaf kuruluşlarından araştırma yapmak, tarafların göstereceği deliller toplanmak, bütün belge ve deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.