KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, TCK"nın 79. maddesinde unsurları belirtilmekle beraber bir tanımı yapılmamış olan göçmen kaçakçılığı, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Ek Protokolün 3. maddesinde, “Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak mali ve diğer bir maddi çıkar elde etmek için, bir kişinin vatandaşlığını taşımadığı veya daimi ikametgah sahibi olmadığı bir taraf devlete yasadışı girişinin temini” şeklinde tanımlanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Dört Numaralı Protokolün 3. maddesine göre ise, hiç kimse, uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamayacaktır. Bu düzenlemelere aykırı olarak, somut olayda yabancı ..."in kendi vatandaşlığını taşıdığı Azerbaycan"a gidebilmek amacıyla sanıklar ile anlaştığı görülmekle, söz konusu yabancının TCK"nın 79. maddesindeki suçun konusunu oluşturmadığı ve göçmen kaçakçılığı suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı halde yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kabule göre ise, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.