15. Ceza Dairesi 2017/28365 E. , 2019/13894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, TCK"nın 155/2, 62, 52, 51. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet,
3-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan, CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat,
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ..."ın beraati ile nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."in beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ..."ın, katılanla ortak oldukları ... Bıçakları İnşaat Turizm San.Tic. Ltd. Şti."ye ait malvarlığını diğer sanık ..."e ait Maya Orman Ürünleri İnşaat San.ve Dış Tic. Ltd. Şti."ye, katılanın ortağı olduğu ... Bıçakları İnşaat Turizm San.Tic. Ltd. Şti."nin zararına olacak şekilde aktardıkları, her iki şirkete ait karar defterleri, değişik yıllara ait yevmiye defterleri ve şirketin gelir giderini gösteren banka cari hesap ekstreleri, kargo şirketlerince yaptıkları mal sevkiyatlarını gösteren faturalar üzerinde yapılan incelemede, sanıklar ... ve ... yönetiminde bulunan şirket karar defteri üzerindeki katılana ait imzaların, katılan ve sanıkların eli ürünü olmadığı, sahte düzenlenmiş belgelerin sanıklar tarafından kullanıldığı, sanık ..."ın, şirket hesabındaki paraları kendi hesabına aktardığı, ortak olan diğer sanık ... ile birlikte hareket ettiği, sahteliğini bildikleri belgeleri kullanarak katılan aleyhine menfaat elde etmek suretiyle musnet suçları işledikleri iddia edilen somut olayda;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan beyanı, bilirkişi incelemesi, karar defterindeki imzaların katılana ve sanıklara ait olmadığına ilişkin ekspertiz raporu, emanet makbuzları, şirkete ait kayıt ve belgeler ile tüm dosya kapsamı doğrultusunda, yönetim kurulu kararındaki imzanın katılana ait olmadığı, yine bu imzanın sanıklara ait olmasa da sanıklar İhsan ve Mikail" in şirket işlerini yürütüyor olmaları ve bu defterlerin kendi kontrolleri altında bulunması neticesi, bilgileri dahilinde bu imzanın ikmalinin sağlandığının kabulünün gerekeceği, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının mevcut olayda gerçekleşmediği, sanıklar İhsan ve Mikail" in şirket içerisinde kendilerinin yararına olacak şekilde güveni kötüye kullandıkları, sanıklardan ..." in, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği, diğer sanıkların eylemlerine katıldığı veya kolaylaştırdığı yönünde her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, dolandırıcılık suçlarının unsurlarının oluştuğu, zararın yanında verilen ceza miktarının çok az olduğu ve sanıklar hakkında takdiri indirim nedenleri uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, O yer Cumhuriyet Savcısının, suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanıklar ile katılanın kardeş olduğu, sanıklara yüklenen ve TCK 155/2. maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunun, aynı Kanun"un 167/2. maddesi gereğince aynı konutta oturmayan kardeşe karşı işlendiği, bu nedenle takibinin şikayete bağlı bulunduğu, TCK 73. maddesinde de şikayet süresinin “fiil ve failin öğrenildiği günden itibaren 6 ay” olduğu ve şikayetin süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının yargılama şartı olarak kabul edildiği, bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanıkların suça konu eylemlerini, katılanın ilk şikayet ifadesinden anlaşıldığı üzere 2009 yılı nisan ayı içerisinde öğrendiği göz önüne alındığında, katılanın, altı aylık şikayet süresi geçtikten sonra, 24/11/2009 tarihinde sanıklar hakkında şikayetçi olduğu anlaşıldığından, şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322/1. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının süresinde şikayette bulunulmadığından DÜŞMESİNE, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.