18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3745 Karar No: 2014/5507 Karar Tarihi: 25.03.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3745 Esas 2014/5507 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine, ihbar olunan B.. İ.. hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Milli Eğitim Bakanlığı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz edildiğinde, mahkeme kararının isabetli olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Konu ile ilgili olarak, idari işlem ve eylemlerin idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazların genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 3194 sayılı İmar Kanunu 7. ve 8. maddeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6. maddesi (10. fıkra).
18. Hukuk Dairesi 2014/3745 E. , 2014/5507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/02/2013 NUMARASI : 2012/416-2013/54
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalı Nilüfer Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine, ihbar olunan B.. İ.. hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Milli Eğitim Bakanlığı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, fiilen el atılmadığı halde idare tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 7. ve 8. maddeleri uyarınca düzenlenen 1/1000 ölçekli imar uygulama planına göre kamu hizmetine tahsis edilen taşınmazın bu durumu nedeniyle kullanım hakkının kısıtlanmasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da idari eylem olarak kabulünün gerektiği kabul edilmektedir. Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238E.–2012/63K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği ile karar verilmiştir. Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesi 10. fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle; davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazların genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.