KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın 14.08.2013 tarihli savunmasının Ankara(Kapatılan) 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.07.2013 tarihli yakalama emri üzerine alınması, iddianamenin sanığa bizzat tebliğ edilmesi, savunma içeriğinden iddianameden sanığın bilgisi olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki 1 ve 2 numaralı bozma isteyen düşüncelere katılınmayarak yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Hakaret suçundan kurulan hükümde sanığın duruşmadan kaçmasının TCK"nın 62. maddesine yönelik uygulamada sanığın aleyhine değerlendirilmemiş olması karşısında, tehdit suçundan kurulan hükümde “sanığın inkarı ve duruşmadan kaçması” biçimindeki kanuni olmayan ve çelişkili gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 125/3-a maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.