20. Hukuk Dairesi 2016/5508 E. , 2016/5888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 26/01/2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden gelmedi, diğer taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 22/03/2013 tarihli dilekçe ile vekil edenin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 103 parsel numaralı 39.400,00 m2 yüzölçümlü taşınmazı 25/03/2010 tarihinde satın almasından sonra 26/04/2010 tarihinde 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine 2010/237 Esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, dava sonunda tapuda yapılan işlemin memur marifetiyle yolsuz tescil niteliği taşıması sebebiyle sözkonusu davanın davacı lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, tapu kütüğünde müvekkilinin ismi görünmese de elindeki tapu resmî senedi ve bilgisayar sisteminde isminin görünmesi sözkonusu taşınmazı satın almak için gerekli tescil işlemlerini başlattığının ispatı olduğunu belirterek, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla 10.000.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine, idarenin işlemde herhangi bir kusurunun bulunmadığı iddiasıyla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, satışın resmî belge olmadan sanal ortamda yapıldığı, gerçeğe aykırı işlemler ile illiyet bağının kesildiği, davacının iyi niyetli olmadığının kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlendiği, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceği açıklanarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu sicilinin düzgün tutulması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosyadaki kanıt ve belgelerden; TAKBİS (Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi) kayıtlarında ... köyü 103 ada 103 parsel sayılı taşınmazın Hayri Uçar adına kayıtlı iken 25/03/2010 tarihinde 4033 yevmiye numaralı satış işlemiyle ...’a satıldığı, aynı gün 4042 yevmiye numaralı satış işlemiyle de... tarafından ...’ye satıldığı görülmesine rağmen, bu işlemlere ilişkin resmî belgelerin düzenlenmediği, taşınmaza ait tapu kütüğü sayfasına işlemlerin yazılmadığı, daha sonra Hayri Uçar tarafından ...’ye yönelik açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2011 gün ve 2010/237-812 sayılı kararıyla “Satış işleminin sanal ortamda yapıldığı, satış
-2-
2016/5508 - 5888
tarihlerinin birbirine yakın olduğu, davalının kendisinden beklenilen dikkat ve özeni göstermediği, taşınmazı değerinin altında bir fiyatla satın aldığı ve davalının iyi niyetli olduğunun kabule imkan bulunmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek ... adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiği; hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21/05/2012 gün ve 2012/3307-5877 sayılı kararıyla “Son kayıt maliki ... üzerine oluşturulan sicil kaydının TMK"nın 1025. maddesi kapsamında kaldığı ve yolsuz tescil niteliği taşıdığı” belirtilerek onanmış, karar düzeltme talepleri ise 04/10/2012 tarihinde reddedilmesi üzerine davacı ... tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararı ile temlik işleminde iyi niyetli olmadığı belirlenen davacı ...’nin kendi kusurlu durumu nedeniyle TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/05/2016 günü oy birliği ile karar verildi.