Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6872
Karar No: 2014/7366
Karar Tarihi: 03.07.2014

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/6872 Esas 2014/7366 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi, T.K. ve U.K. hakkında rüşvet almak/vermek, nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek gibi suçlardan dolayı mahkumiyet hükümleri vermiştir. T.K.'nın suç üstlenme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daire kararı doğrultusunda rüşvet suçunun konusuna değinilmiştir. Mahkemenin verdiği hükümlerin bozulmasına karar verilmiş ve sanıkların tahliyelerine karar verilmiştir.
Detaylı açıklama:
- Rüşvet almak/vermek suçu: Sanık T.K., U.K. ile yaptığı anlaşma çerçevesinde kendisi ve yakınları hakkındaki iki adet soruşturma dosyasını hukuka aykırı amaçla girdiği görevli Cumhuriyet Savcılarının odalarından gizlice alıp içindeki belgelerle birlikte anılan şahsa teslim etmiştir. Sanık, daha sonra ilgili Cumhuriyet Savcılarının şifrelerini kullanarak giriş yaptığı UYAP ortam
5. Ceza Dairesi         2014/6872 E.  ,  2014/7366 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2014/1907
    MAHKEMESİ : Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 03/12/2013
    NUMARASI : 2013/162 Esas, 2013/238 Karar
    SUÇ : Rüşvet almak ve vermek, nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, bilişim sistemini engelleme bozma verileri yok etme veya değiştirme, suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak yok etmek veya gizlemek, suç üstlenme

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    S. S.. hakkında suç üstlenme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek katılanlar vekilinin temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip gerekli karar verilebileceği anlaşılmakla, incelemenin diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik katılanlar vekili, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 04/05/1987 gün ve 600/245 sayılı Kararında vurgulandığı gibi, rüşvet suçunun konusu; işin yapılması veya yapılmaması olup şarta bağlı rüşvet sözleşmesinin yapılması durumunda rüşvet alma ve verme suçlarının unsurları oluşmayacak ise de; Ağrı Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Bürosunda zabıt katibi olarak görev yapan sanık T. K.."nın U..
    K.. ile vardığı anlaşma çerçevesinde, sağlanması vaad edilen maddi menfaat karşılığında bu sanığın kendisi ve yakınları hakkındaki iki adet soruşturma dosyasını hukuka aykırı amaçla kesintisiz biçimde girdiği görevli Cumhuriyet Savcılarının odalarından gizlice alıp içindeki belgelerle birlikte anılan şahsa teslim ettiği ve bilahare ilgili Cumhuriyet Savcılarının şifrelerini kullanarak giriş yaptığı UYAP ortamında soruşturma dosyalarıyla ilgili olarak suç ve taraf silme, taraf ekleme işlemleri yaptığı, takipsizlik kararları oluşturduğu, ardından Cumhuriyet Başsavcı vekilinin şifresiyle görüldü ve dosya kapatma işlemleri gerçekleştirdiği oluşa uygun olarak kabul edilen olayda;
    Sanıkların anlaştıkları an itibariyle her iki tarafın vaad ettiği edimlerin belirgin olduğu, müstakbel değil mevcut olaylara ilişkin olduğu bu itibarla şarta bağlı rüşvet anlaşmasından bahsedilemeyeceği, keza soruşturma dosyalarını muhafaza etmenin aynı birimde görev yapan sanık Tuncay"ın görevleri arasında bulunduğunun ve buna bağlı olarak kamu görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapmak için yarar sağlamak üzere rüşvet anlaşması yaptığının kabulü gerektiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bu hususlarda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanık U.. K.."ın azmettirmesi ile hareket eden T.. K.."nın iki ayrı soruşturma dosyasını adliyeden çıkarıp bu kişiye teslim etmesi yanında bu dosyalarla ilgili olarak UYAP ortamında gerçeğe aykırı işlemler yapması şeklindeki eylemlerinde, TCK"nın 142, 204, 281. maddelerinde düzenlenen suçların unsurlarının bulunmadığı, buna karşın bilişim sistemindeki verileri değiştirme suçunun işlenmesi için fiziki evrakın da yok edilmesi veya gizlenmesinin zorunlu olmaması nedeniyle hukuki anlamda tek bir fiilden söz edilemeyecek ve TCK"nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralının uygulanamayacak olması karşısında, sanıkların unsurları oluşan resmi belgeyi gizleme ve bilişim sistemindeki verileri değiştirme suçları dolayısıyla TCK"nın 205/1-son ve 244/2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği ve anılan suçları oluşturan eylemlerin aynı zaman diliminde aynı suçun işlenmesine matuf kesintisiz birer fiil olarak gerçekleştirilmiş olmaları sebebiyle anılan Yasanın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkanının da bulunmadığı, gizlenen resmi belge adedi ile UYAP ortamında yapılan işlem sayısının ancak sübuta eren suçlar dolayısıyla verilecek temel cezaların belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden sadece resmi belgeyi gizleme ve bu fiile azmettirme suçlarından yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki adet soruşturma dosyasının kayıp olduğunun anlaşılması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında diğer sanığın vaad ettiği maddi menfaat karşılığı davaya konu eylemleri gerçekleştirdiğini beyan eden T.. K.. hakkında rüşvet suçundan TCK"nın 254/1. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümleri ile diğer suçlar yönünden aynı Kanunun 38/3. maddesinin uygulanma olanağının karar yerinde tartışılmaması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek ilgili kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması sırasında, sanıkların eylemlerine karşılık hak ve orantılılık kurallarına aykırılık oluşturacak şekilde, önemli bir yarar miktarı söz konusu olmayan olayda, benzer fiillerdeki genel uygulama gözetilmeden her üç suça ilişkin temel cezaların asgari haddin çok üzerinde en üst sınırlara yakın olarak belirlenmesi suretiyle mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Bilişim sistemindeki verileri değiştirme fiilinin ayrı bir suç oluşturması karşısında, resmi belgeyi gizleme suçunun bir suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı zaman diliminde, hukuki anlamda tek fiille kesintisiz olarak işlendiği anlaşılmasına rağmen bu suçtan verilen cezaların TCK"nın 43/1. maddesi gereğince arttırılması,
    Yüklenen suçları TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlediği kabul edilen sanık T.. K.. hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
    Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar müdafiileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tutuklulukta geçirdikleri süreler, bozmanın sanıklar lehine niteliği, rüşvet dışındaki suçların Asliye Cezalık nitelikte olması, muhtemel mağduriyetlerinin önlenmesi ve hak ihlaline yol açılmaması gözetilerek sanıklar T.. K.. ve U.. K.."ın TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise derhal salıverilmelerinin mahalline bildirilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına yazı yazılmasına, 03/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi