Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5428
Karar No: 2007/5130
Karar Tarihi: 26.03.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5428 Esas 2007/5130 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5428 E.  ,  2007/5130 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 2.İş Mahkemesi
    Tarih : 07.02.2006
    No : 74-30

    Davacı, primi ödenmiş hizmet süresinin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak tespiti ile 27.05.2002 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre   davalı Kurumun   tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacının temyizine gelince ;Davacı, zorunlu Bağ-kur Sigortalısı olarak prim ödediği 20.07.1983-31.12.1983 döneminden sonra zorunlu sigortalı sayılarak primlerinin icra yolu ile  tahsil edildiği, ayrıca tecil ve taksitlendirme talebi ile 31.07.2001 tarihine kadar prim borçlarını ödediğinden tahsil edilen primler dolayısıyla 31.12.1983 tarihinden sonra 1479 sayılı yasaya göre isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisini  istemiştir.
    Mahkemece 01.01.1984-27.05.2002 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olarak kabulü ile yaşlılık aylığına yönelik talebinin prim borcu bulunması nedeniyle  reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
    Davacının 20.07.1983 tarihinden itibaren vergi kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, zorunlu sigortalılığının vergi kaydının silindiği 31.12.1983 tarihine kadar devam ettiği, bu tarihten sonra ise vergi,meslek kuruluşu ve Esnaf ve Sanatkar Sicili kaydının bulunmadığı, başka bir anlatımla, zorunlu sigortalılık koşullarını yitirdiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten; Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasanın olay tarihinde yürürlükte bulunan 25/a  maddesi olup,gelir vergisi mükellefiyetini gerektiren faaliyetin sona ermesi durumunda zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer. Davacının Esnaf ve Sanatkar Sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarında üye kaydı da bulunmadığından aynı yasanın 25/b maddesine göre de sigortalı sayılması mümkün değildir.
    Ancak, davacının önceden Bağ-Kur’a tescili  bulunduğundan, Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın    davacı zorunlu sigortalı sayılarak  prim borçları  Elmalı İcra Müdürlüğünün 1994/523 ve 1998/801 takip sayılı dosyalarından icra yolu ile tahsil edildiği gibi  tecil ve taksitlendirme ile 31.07.2001 tarihi itibarıyla mevcut prim borçları da tahsil edilmiştir. Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini indirmesi iyi niyetten uzaktır. Yargıtay H.G.K.’nun 01.10.1997 gün, 1997/10-578 E., 1997/758 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere; davacının, Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri ve Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanmasının zorunlu bir sonucu olarak primi alınan süreler bakımından zorunlu sigortalı kabul edilmesi gerekir.
    Öteyandan, davacı gerçekte zorunlu sigortalılık koşullarını taşımadığı halde yukarıdaki gerekçelerle primi ödenmiş süreler bakımından zorunlu sigortalı olarak kabul edileceğine göre, primi ödenmiş süreler dışında zorunlu sigortalılığının devam ettiğinin kabulü ve dolayısıyla salt tahsis talep tarihinde prim borcu bulunduğu gerekçesi ile daha fazla prim ödemeye zorlanarak yaşlılık aylığına yönelik istemin reddi isabetsizdir.
    Yapılacak iş; davacıdan tahsil edilen primlerin davacının hangi tarihe kadar sigortalılığının karşıladığını Kurumdan sormak ve alınacak cevaba göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını irdeleyerek elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi