Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/30 Esas 2020/3790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/30
Karar No: 2020/3790

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/30 Esas 2020/3790 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, borca batık olan bir şirketin iflasın ertelenmesi talebini reddetmiştir. Davacı vekili, şirketin iyileştirme projesi ile borca batıklıktan çıkabileceğini ileri sürmüştür ancak mahkeme, projenin yeterli ve inandırıcı bir çözüm olmadığı sonucuna varmıştır. Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir ve hüküm ONANMIŞTIR. Kararda geçen kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2018/30 E.  ,  2020/3790 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı şirketin 2005 yılında kurulduğunu, tekstil ürünleri satış ve pazarlama işi yaptıklarını, sektördeki krize rağmen kampanyalı satışlar ile müşteri talebinin karşılandığını, ancak stokların devir hızının düşük olması mağaza sayısının çokluğu dolayısı ile organizasyonun tam olarak sağlanamadığı ve ekonomik çıkmaz içerisine girildiğini, şirketin borca batık duruma düştüğünü, ancak iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan çıkılabileceğini ileri sürerek, iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım müdahiller, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacının borca batık olduğunun, iyileştirme projesinde toplam 4 yılda 1.000.000,00 TL sermaye arttırımının yetersiz olduğu, davacı tarafından başkaca bir sermaye artırım kararı alınmadığı, hedeflenen kâr ve sermaye artırımını borca batıklığı karşılamadığı, iyileştirme tedbirlerinin soyut ve temenni niteliğinde bulunduğu, projenin samimi, inandırıcı ve yeterli çözümü üretir nitelikte olmadığı, şirketin kendi üretiminin bulunmadığı, mağaza sayısının 10"a düştüğü, tedbir bulunmasına rağmen zararın artarak devam ettiği, çalışan personelin dahi ücretlerinin zamanında ödenemediği, iflas erteleme talebinin yasal şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile davacının iflasına karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf incelemesi neticesine; davacı aktifindeki stokların rayiç değerleri üzerinden hesaplanması gerektiği, bu yöndeki itirazların yerinde olmadığı, diğer istinaf sebeplerinin de alınan rapor içerikleri doğrultusunda sonuca etkili olmadığı, mahkeme kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı süresinde davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.