7. Hukuk Dairesi 2015/46134 E. , 2016/2823 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Davacı vekili, Dairemizin 06.10.2015 gün ve 2015/28988 – 2015/18149 E-K sayılı Bozma kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede özetle; Mahkeme kararının davacı taraf lehine bozulmasına rağmen bozma ilamında davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtilmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde; ... İş Mahkemesinin 04.06.2015 tarih ve 2013/241 – 2015/434 E-K sayılı kararının taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemizin 06.10.2015 gün ve 2015/28988 – 2015/18149 E-K sayılı ilamı ile davalının tüm temyiz itirazları reddedilmiş, davacı yararına olmak üzere işçilik ücreti alacağı ve fazla mesai ücreri alacağı bakımından karar bozulmuştur. Mahkeme kararı davacı taraf yararına bozulmuş ve davalının tüm temyiz itirazları reddilmişken, davacı taraf yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi yerine hataen davalı taraf yararına avukatlık ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Dairemizin anılan kararının maddi hataya dayandığı görülmekle ortadan kaldırılmalı, tarafların 04.06.2015 tarihli mahkeme kararına yönelik temyiz itirazları yeniden incelenmelidir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin 01.05.2008 - 30.11.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde genel müdür yardımcısı sıfatıyla 10.000,00 TL ücretle çalıştığını, çalışma saatlerinin belirsiz olduğunu, görevi gereği yurt içi ve yurt dışında bir çok yerde çalıştığını, şehir içinde olduğu zamanlarda bile ayda ortalama 40 saat fazla mesai yaptığını, milli ve dini bayramlarda da çalıştığını, yıllık izninden sadece 1 hafta kullanabildiğini, iş akdinin 30.11.2010 tarihinde haklı neden olmaksızın, ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedildiğini, 31 aylık çalışması boyunca maaşını hiçbir zaman tam alamadığını, bu süre boyunca aylık yalnızca 785,00 TL ücret alabildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı savunmasında bulunmuş, ayrıca davacının 02.05.2008- 23.11.2010 tarihleri arasında mühendis olarak asgari geçim indirimi dahil aylık net 785,85 TL ücretle çalıştığını, davacının keşide ettiği ihtarnamede 7.500,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmekte iken dava dilekçesinde ücretini 10.000,00 TL çıkardığını, davacının işyerinden ayrıldıktan 2,5 yıl sonra 31 ay boyunca hiç ücret alamadığını iddia ederek ihtarname çektiğini, daha sonra bir kısım ücret alarak çalıştığını ancak ücretlerinin kalan kısmını alamadığını iddia ederek dava açtığını, davacının İngiltere vizesi için başvurduğu belgede aylık 3.000,00 TL ücretle çalıştığını beyan ettiğini, davacının işyerinden ayrıldıktan 3 yıl sonra 2.000,00 TL ücretle başka bir şirkette çalışmaya başladığını, fazla mesai ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirilerek banka kanalıyla ödendiğini, yıllık izin alacağı bulunmadığını, kendisine işten ayrıldıktan sonra kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunun davacının ... Vizesine başvuru sırasında bildirdiği 3.000,00 TL"nin asgari ücretteki artış oranına göre fesih tarihindeki miktarı bulunarak tespit edilen ücrete göre yapılan C şıkkındaki hesaplamalar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ödenmeyen ücret alacağı ile fazla mesai ücreti konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Dosya içeriğindeki deliller dikkate alındığında davacının ücretinin 26.05.2009 tarihli İngiltere vize başvurusunda gösterilen aylık net 3.000,00 TL"nin asgari ücretteki artış oranına göre güncelleme yapılarak fesih tarihinde brüt 4.783,55 TL olarak kabulü yerindedir. Ancak davacının ödenmeyen ücret alacağı açısından banka dekontlarında ihtirazi kayıt bulunmadığı gerekçesi ile banka dekontu olmayan 2008 yılı 5-12.aylar için hesaplama yapılması, ıslah zaman aşımı nedeni ile de sadece dava ile istenen 150,00TL"nin hüküm altına alınması hatalı olmuştur. Davacının ücreti davalının savunduğu miktarın üzerinde kabul edildiğine göre banka dekontlarında ihtirazi kayıt bulunmasa bile davacının ödenenden fazlasını isteme hakkı vardır. Bu itibarla dava ve ıslah zaman aşımı dikkate alınarak son ücret asgari ücrete oranlanmak sureti ile dönemsel ücret seyri üzerinden aylık ücret alacağı hesap edilmeli, bundan ödendiği ispat edilen miktarların mahsubu ile bakiye alacak talep de dikkate alınarak hüküm altına alınmalıdır.
Fazla mesai ücreti açısından ise, haftalık 7.5 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanması yerinde ise de, hesaplamalarda dışlanan bordrolardaki miktarlar asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiğinden davacının kabul edilen ücreti dikkate alındığında bu hesaplama yöntemi doğru değildir. Bu itibarla dava ve ıslah zaman aşımı dikkate alınarak son ücretin asgari ücrete oranı üzerinden dönemsel ücretler üzerinden fazla mesai ücreti hesap edilmeli, bordrolarda tahakkuk ettirilen ve ödenen miktarların mahsubu ile bakiye fazla mesai ücretinin tahsiline karar verilmelidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 06.10.2015 günlü, 2015/28988-18149 E.K.sayılı kararın ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 04.06.2015 tarihli kararının BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 11/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.