Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9143
Karar No: 2016/5881
Karar Tarihi: 18.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9143 Esas 2016/5881 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9143 E.  ,  2016/5881 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vasisi ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı gerçek kişiler, 09.11.1987 tarihli dava dilekçeleriyle, tapuda ... adına kayıtlı ... köyü 972, 3184, 3204 ve 3217 sayılı parsellerin, ortak miras bırakanları ... adına iskan kayıtları ve vergi kayıtları bulunduğunu, ayrıca, tesbit tarihine kadar, murisleri ile birlikte yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğundan bahisle ... olan tapu kayıtlarının iptalini ve ... mirasçıları adına tapuya tescilini istemişler, 3184 sayılı parsel yönünden davaya dahil edilerek husumeti yaygınlaştırmışlar; de 04.11.1998 tarihli harçlandırılmış dilekçesiyle, ... köyü 3184 sayılı parselin niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, ... davasının kabulüne, çekişmeli ... köyü 3184 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, gerçek kişilerin bu parsele ilişkin davalarının reddine, gerçek kişilerin aynı köy 972, 3204 ve 3217 sayılı parsellere ilişkin davalarının kabulü ile bu parsellerin ... adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve ortak miras bırakan ... oğlu ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, tarafından 972, 3204 ve 3217 sayılı parsellere, ... tarafından ise çekişmeli parsellerin tümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/05/2007 tarih ve ... sayılı kararı ile ...nin 3184 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları reddedilerek bu parsele yönelik hükmün onanmasına, 972, 3204 ve 3217 sayılı parsellerin tapuda ... adına kayıtlı olduğu, ... bu parsellere ilişkin herhangi bir davası ve harcını vererek davaya aktif katılımı olmadığı gerekçesi ile ... bu parsellere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine, davalı ...nin 3204, 972 ve 3217 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Çekişmeli ... köyü 3204 parsel sayılı 9560 m² yüzölçümündeki taşınmazın 1973 yılında yapılan genel kadastroda, ... ...’ın işgalindeyse de Rumlardan metruk olduğundan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceğinden söz edilerek ... adına tesbit edildiği, 25.09.1974 ilâ 25.10.1974 tarihleri arasında yapılan askı ilânında dava açılmadığından, kadastro tespitinin 25.10.1974 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleşmiş, bu tarihten sonra dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngürülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle kadastrodan önceki nedene dayanan davacı gerçek kişilerin 3204 sayılı parsele ilişkin davalarının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu,
... köyü 972 parsel sayılı 8860 m² yüzölçümündeki taşınmazın, 943, 2635 ve 2636 numaralı vergi kayıtları ile iskanen ... oğlu ... ...’e verildiği, onun da, 26.11.1946 tarihinde noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesiyle, ... oğlu ...’a verdiğinden söz edilerek 02.09.1971 tarihinde ... adına tesbit edildiği, daha sonra, bu parselin etrafındaki parsellere uygulanan kayıtların bu yönü metruk arazi okuduğundan 13.06.1974 tarihinde ... adına tesbit edildiği, askı ilân süresi içinde ... mirasçılarının açtığı davada Tapulama Mahkemesinin 22.03.1982 tarih ve ... sayılı ve 25.06.1982 tarihinde kesinleşen kararıyla, davacı taraf delillerini bildirmediğinden itiraz etmemiş sayılmasına karar verilerek ... adına tapuya kayıt edildiği, davacı gerçek kişilerin bu parsel için 943, 2635 ve 2636 numaralı vergi kayıtları ve Sıra No:..., Esas No : 1 sayılı ... ... bin ... zevcesi ..., oğlu ... ve karısı ... ve oğlu ... adına olan iskan kaydına dayandıkları, ... köyü 3217 parsel sayılı 8050 m² yüzölçümündeki taşınmazın, metruk yerlerden iken, 1951 yılından beri ... ... işgalinde olduğu, bu tür yerler kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceğinden, 17.11.1973 tarihinde ... adına tesbit edildiği, askı süresi içinde ... ve ... .... tesbite itiraz ettikleri, Tapulama Komisyonunca 06.04.1978 tarihinde verilen karar ile itirazlarının reddedildiği, kararın ilgililerine tebliğ edilmek suretiyle 04.08.1978 tarihinde kesinleştiği, davacıların bu parsel için Ağustos 1325 tarih ve 13 sıra numaralı tapu kaydına ve Eylül 1934 tarih ve 127 sıra numaralı tapu kayıtlarına tutundukları, her ne kadar mahkemece yapılan keşiflerde tutunulan tapu kayıtları ve iskan kayıtları ile vergi kayıtlarının çekişmeli parselleri kapsadığının belirlendiği gerekçe gösterilmişse de, kayıt uygulaması sırasında, çekişmeli parselin komşuları olan taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ve vergi kayıtlarının getirtilmediği, kayıt sınırları konusundaki yerel bilirkişinin soyut sözleri ile yetinildiği, yerel bilirkişi sözlerinin komşu parsellerin dayanak kayıtları ile denetlenmediği, davacıların tutunduğu iskan kayıtlarının tapuya tescil edilip edilmediğinin araştırılmadığı, davacı tarafın tutunduğu iskan ve vergi kayıtlarında sınır olarak, başka iskan sahipleri gösterildiği halde, çekişmeli parsellerin çevresindeki taşınmazların tesbitleri ... adına kesinleştiği anlaşıldığına göre, komşu iskan sahiplerinin yerlerini terk etmeleri nedeniyle bu yerlerin yeniden ...ye kalıp kalmadığı, yine çekişmeli parsellerin yakınındaki 2063 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde 1. derece doğal sit alanında kaldığı yönünde şerh yazıldığı halde, çekişmeli parsellerin de Arkeolojik, Kültürel ya da Doğal sit alanı olup olmadığı konusu hususunun araştırılmadığı; mahkemece davacı tarafın tutunduğu tapu ve iskan kayıtları, bu kayıtların çevresindeki, iskanen gerçek kişilere verilen diğer taşınmazları da gösterir liste ve haritaları ile birlikte, aynı şekilde çekişmeli taşınmazların çevresindeki parsellere uygulanan tapu kayıtlarının oluşumuna esas teşkil eden iskan kayıtları ve haritasının ilgili yönetimlerden getirtilmesi, davacı tarafın tutunduğu iskan kayıtlarının tapuya tescil edilip edilmediği ve başka parsellere uygulanıp uygulanmadığı hususunun sorulması, dosyada bulunmayan çekişmeli parsellere sınır olan yollardan sonra gelen parsellerin kadastro tesbit tutanakları ve varsa dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları, çekişmeli parselleri geniş çevresi ile birlikte gösteren arazi kadastro paftalarının getirtilip dosyasına eklenmesi, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 2863 sayılı Kanun hükümlerine göre Arkeolojik, Kültürel ya da Doğal sit alanı olarak belirleme yapılıp yapılmadığı ilgili yönetimden ve kuruldan sorularak, belirleme yapılmış ise buna ilişkin karar ve haritaların getirtilmesi, daha sonra önceki keşfe katılmayan bir harita mühendisi ve bir fen elemanı ile bir ziraat uzmanı ve bir arkeolog bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, davacı tarafın tutunduğu tapu, iskan ve vergi kayıtları ile varsa tapu ve iskan kayıtlarının haritaları yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla uygulanarak, çekişmeli parsellerin bu kayıtlar kapsamında kalıp kalmadığı, metruk yerlerden olup olmadığı, 2863 sayılı Kanun hükümleri egöre sit alanı olarak ilân edilip edilmediğinin, tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması, harita mühendisi ve fen bilirkişilere uygulamayı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli bilimsel verileri içeren rapor ve kroki düzenlettirilmesi, çekişmeli parsellerin imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi, kaç yıldır ne şekilde zilyet edildiği hususlarında ziraat uzmanı bilirkişiden, çekişmeli parselin doğal veya kültürel sit alanı ile bunların koruma alanı olup olmadığına ilişkin de arkeolog bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınması, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli ile ekonomik amacına uygun olup olmadığı yönünde, davacı tanıklarının somut olaylara dayalı bilgi ve görgülerinin sorulması, doğal ya da kültürel sit alanı olarak belirlenen taşınmazlar ile 3402 sayılı Kanunun 18/2. maddesi gereğince “yasalar uyarınca Devlete kalan taşınmazların tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği” hususunun düşünülmesi, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacı tarafın ..., 3184 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak açılan dava hakkında verilen kararın 20. Hukuk Dairesi Başkanlığının ... sayılı ilâmı ile onandığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacıların ... 3204 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davaların 3402 Kadastro Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacıların ... 3217 parsel sayılı taşınmaz yönünden açtıkları davanın kabulü ile;
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 3217 parsel sayılı taşınmazın (yeni 263 ada 47 parsel) tapu kaydının iptali ile bu defa muris ... mirasçıları adına ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ... sayılı verâset ilamındaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline,
Davacı temlik alan ... ... davasının kabulü ile;
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 972 parselin imaren gittisi olan ... ili, ... ilçesi, ..., 4337 ada, 2 parsel sayılı taşınmazdaki ... adına kayıtlı 5409/35364 hissenin iptali ile bu defa davacı temlik alan ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
karar verilmiş; hüküm, davacı ... vasisi ... vekili tarafından vekâlet ücretine; davalı ... tarafından ise davanın esasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre, dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde kadastrosu dava tarihinden sonra 1997 yılında yapılmış ve sonuçları 10.02.1998 ilâ 10.08.1998 tarihleri arasında askı suretiyle ilân edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu 3217 ve 972 parsel sayılı taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında sayılan yerlerden olmadığı gibi davacıların dayandığı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, ayrıca taşınmazların adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının da oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davacı ... vasisi ... kendisini vekille temsil ettirdiği halde, lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 10. bendinin (b) bölümünün tamamen çıkartılarak yerine “Davacı ... ... ve davacı ... vasisi ... kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan ayrı ayrı 1.500,00.-TL vekâlet ücretinin davalı ...den alınarak davacılar ... ... ve davacı ... vasisi ..."ye verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi