10. Ceza Dairesi 2014/1379 E. , 2014/2214 K.
"İçtihat Metni"Esas No : 2014/1379
Karar No : 2014/2214
Tebliğname No : K.Y.B./ 2014/13734
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan şüpheli A.. D.. hakkındaki iddianamenin iadesi kararına itiraz üzerine Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen itirazın reddine ilişkin 30.10.2013 tarihli ve 2013/783 değişik iş sayılı kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dosyasının 14.01.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Söke Cumhuriyet Başsavcılığı"nca şüpheli hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 25.09.2013 gün 2013/1321 soruşturma, 2013/1548 esas, 2013/227 iddianame sayı ile iddianame düzenlendiği,
b) Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 01.10.2013 gün 2013/211 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile, şüphelinin üzerinin hakim ya da Cumhuriyet savcısı"nın izni olmadan arandığı, aramanın usulsüz olması karşısında hukuka aykırı olan bu delilden başka davanın dayanağı olan delil kalmadığı, şüphelinin uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu söylediği Celil Akkaya ve yanındaki diğer kişinin dinlenmediği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
c) Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 30.10.2013 tarihinde 2013/776 değişik iş sayı ile "kararın yerinde olduğu usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı” belirtilerek, itirazın reddine karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında; «Dosya kapsamına göre; Söke 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2013 tarihli ve 2013/123 değişik iş sayılı kararı ile hakkında el koymanın onanması talep olunan eşya ile ilgili olarak Söke Cumhuriyet Başsavcılığınca yazılı olarak arama el koyma izni verildiği, el koyma işleminin usul ve yasaya uygun olduğu ve yasal süre içerisinde onaya sunulduğu belirtilerek karar ve işlemin onanmasına karar verildiği, deliller gösterilerek iddianame tanzim edildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 12/04/2007 tarihli, 2007/3499 esas, 2007/2827 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/04/2008 tarihli, 2008/5464 esas, 2008/5603 sayılı kararlarında belirtildiği üzere şüphelinin ifadesinin alınmamasının ya da her zaman soruşturma konusu olabilecek diğer failinin araştırılmamasının gerekçe gösterilerek iade kararı verilemeyeceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/2. maddesinde öngörülen "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca, mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve kovuşturma aşamasında ibraz edilebilecek delillerin mahkemesince değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilebileceği, bu hususun Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 12/12/2005 tarihli ve 2005/6961 esas, 2005/9421 sayılı kararında da belirtildiği cihetle, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30.10.2013 tarihili kararının bozulması istenmiştir.
Kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden; Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30.10.2013 tarihli ve 2013/783 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.