Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2546
Karar No: 2016/5874
Karar Tarihi: 18.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2546 Esas 2016/5874 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2546 E.  ,  2016/5874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... Şahin 12.05.2011 tarihli dilekçesiyle Hazineyi davalı olarak gösterip, .. ilçesi ... köyü 463 parsel sayılı 5650 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kendi adına kayıtlı olduğu, taşımazı 27.12.2010 tarihinde üçüncü kişiye satmak istediğinde tapu kaydının beyanlar hanesinde orman ile ilgisi olduğuna ilişkin şerhi gördüğünü, bu şerhin mülkiyet hakkını kısıtladığı, çekişmeli parselin orman tahdidi içinde kalmakla tapu kaydının hukuken değerini yitirdiği, tapu kaydının ayrıca iptaline gerek kalmadığı, şerh nedeniyle zarara uğradığı, çekişmeli parselin orman sınırları içinde kalması nedeniyle uğradığı zararın şimdilik 10.000,00.-TL"sinin davalıdan alınarak kendisine verilmesini istemiş, davayı 22.04.2011 tarihinde ıslah ederek miktarı 113.000,00.-TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 90.000,00,-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/10/2011 gün ve 2011/11557-11889 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, davacının çekişmeli parseli satın aldığı tarihte tapu kaydında mevcut olmadığı halde, daha sonra tapu kaydına yazılan 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi hükmüne göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh nedeniyle değerinin azaldığı, tapuya güven ilkesi gereğince davacının bilirkişi raporlarıyla belirlenen zararının tazminine karar verilmişse de, çekişmeli parselin dosyaya getirtilen tapu kaydı örneğinde orman ya da 2/B şerhi bulunmadığı gibi, mahkemece bu şerh nedeniyle çekişmeli parselin değerinde ne miktarda azalma olduğunun yöntemince saptanmadığı, parselin tamamının değeri emsal taşınmazlara göre belirlenerek, bu bedelin tazminine karar verildiği, çekişmeli parselin tapu kaydının beyanlar hanesine yazılan şerh nedeniyle, değeri ne kadar düşerse düşsün, tapu kaydı iptal edilmediği sürece, davacının zararının hiçbir zaman parselin tamamının gerçek değerine ulaşmayacağının gözetilmediği, parsel imar planı içinde yer almadığı halde emsalleri ile kıyaslamaya dayanan emlak bilirkişisinin raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, değerin tesbitinde gelir metodunun kullanılmadığı, bu şerhin yasal olup olmadığı ya da adli yargıda açılacak dava ile kaldırılıp kaldırılmadığı irdelenmeden davanın kabulüne karar verildiği, o halde; mahkemece, öncelikle taşınmazın el değiştirme öncesi ve sonrasında beyanlar hanesindeki şerhleri gösteren tapu kütüğü onaylı fotokopisi getirtilerek, tapu kaydının beyanlar hanesine mülkiyet hakkını kısıtlayan, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı ya da 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılıp yazılmadığı, yazıldı ise ne zaman yazıldığı, tapu malikleri tarafından, bu şerhin kaldırılması istemiyle tapu müdürlüğüne ya da mahkemeye başvurulup başvurulmadığının araştırılması, mülkiyeti kısıtlayıcı bir şerh yazılmadığı belirlenecek olursa, taşınmazın değerinde bir eksilme meydana gelmeyeceğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmeli, yine, davacının parseli satın almasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesine bu yönde bir şerh yazılsa dahi, tapu maliklerinin bu şerhin kaldırılması istemiyle İdareye ya da mahkemeye başvurup vurmadığı
    - 2 -
    2015/2546 - 2016/5874

    araştırılarak, böyle bir başvuru ya da dava var ise neticesinin beklenmesi, dava ya da başvuru yok ise davacının zararının henüz oluşmadığı, dava açmakta hukukî yarar bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, böyle bir başvuru yapılmış ya da dava açılmışda red edilmişse, tapuya konulan böyle bir şerh nedeniyle az veya çok bir zararın oluşacağı, mülkiyet hakkı Anayasanın 35. maddesi ve bu maddeye uygun olarak çıkarılan yasalarla korunduğu gibi, 5170 sayılı Kanunla değişik Anayasanın 90. maddesi ile kanun hükmünde olduğu kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Numaralı Protokolün 1. maddesiyle de güvence altına alındığı gözetilerek, tapusu iptal edilen taşınmaz zeminin arazi, başka deyişle tarım alanı olduğu belirlendiği taktirde net gelir esas alınarak, arsa niteliğinde olduğu belirlendiği taktirde de, tapusu iptal edilen taşınmazın değerinin emsal karşılaştırması yapılarak belirlenmesi, daha sonra parselin tapu kaydına 2/B şerhi ya da orman şerhi yazılması nedeniyle değerinde azalma olup olmadığı objektif ölçütlere göre saptanarak tapusu iptal edilen kişilerin gerçek zararları tesbit edilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacının mülkiyet hakkının elinden alındığı belirtilerek hak ve adalete uygun bir tazminat ödenmesi gerekeceğinden söz edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 90.000,00,-TL tazminatın dava tarihi olan 03/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 26/03/2013 gün ve 2012/26711 - 2013/5406 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da, gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği; daha önce verilen kararın; çekişmeli parselin tapu kaydının beyanlar hanesine yazılan şerh nedeniyle, değeri ne kadar düşerse düşsün, tapu kaydı iptal edilmediği sürece, davacının zararının hiçbir zaman parselin tamamının gerçek değerine ulaşmayacağı gerekçesiyle bozulduğu ve bozmaya uyulduğu halde, mahkemece davacının mülkiyet hakkının elinden alındığı belirtilerek hak ve adalete uygun bir tazminat ödenmesi gerekeceğinden söz edilerek, bozma öncesi hükmedilen bedelin tahsiline yeniden karar verildiği, bu nedenle; mahallinde yeniden keşif yapılarak, şerh nedeniyle taşınmazın değerinde ne oranda değer kaybı olduğu dava konusu taşınmazın orman olarak sınırlandırılması nedeniyle davacının kullanım hakkının engellenip engellenmediği, herhangi bir kısıtlama getirilip getirilmediği mahkemece yapılacak gözlemler de zapta geçirilmek suretiyle tespit edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi ile taşınmazda % 100 değer kaybı olduğunun kabulü halinde ise, taşınmazın davacı üzerindeki tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulü ile, 90.000,00.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Sakarya ili, Sapanca ilçesi, Dibektaş mahallesi 463 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın davacı adına olan tapusunun iptali davalı Hazine adına orman vasfıyla tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazın tazmini bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 18/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi