16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3146 Karar No: 2021/1317 Karar Tarihi: 17.02.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3146 Esas 2021/1317 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2018/3146 E. , 2021/1317 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davaya konu 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırındaki yoldan sonra kadastro çalışmaları sırasında mera niteliğiyle sınırlandırılan 120 ada 136 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, her ne kadar mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından taşınmazın kadim mera niteliğinde olmadığı belirtilmiş ise de, taşınmazın öncesinin ne olduğu ve meradan elde edilen yer olup olmadığı hususunda duraksama meydana geldiği belirtilerek, dayanak tapunun oluştuğu 1972 tarihinden 20-30 yıl öncesini kapsayan hava fotoğrafları getirtildikten sonra mahallinde yeniden akademisyen ve uzman olan ziraatçi bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilerle keşif yapılmak suretiyle taşınmazın tarımsal amaçlı kullanım süresinin ve başlangıç tarihinin aydınlatılması; bilirkişi sözlerinin raporlarla denetlenmesi ve taşınmaza ait fotoğrafların dosya arasına alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece davacının belgesiz olarak taşınmaz iktisabının bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılmış ve Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğü"nce davacının senetsizden kazanımının bulunmadığı şeklinde cevap verilmiş ise de, belirtmelik tutanağında davaya konu taşınmaz ile bir bütün olarak kullanıldığı gösterilen taşınmazın 119 ada 16 parsel sayısı ve 58.300 metrekare yüzölçümü ile belgesiz zilyetlik yolu ile davacı adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, yeniden yöntemince belgesiz araştırması yapılarak davacının belgesizden edinilebileceği taşınmaz miktarı belirlenmeli, belirlenecek miktara göre gerektiğinde davacıya taşınmazdan adına tescil edilmesini istediği bölüm hakkında tercih hakkı da sorulmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.