11. Hukuk Dairesi 2015/7917 E. , 2016/3828 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2012/619-2015/265
Taraflar arasında görülen davada ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2015 tarih ve 2012/619-2015/265 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05.04.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin de ortağı olduğu davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olan diğer davalıların şirketi ve ortaklarını zarara uğrattıklarını, ayrıca davacılara 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak dağıtılması gereken karın da dağıtılmadığını ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL alacağın davalı şirketten tahsiline, 10.000 TL zararın ise davalı yönetim kurulu üyelerinden tahsili ile şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini artırmıştır.
Davalılar vekili, davacıların ortaklık sıfatları kalmadığını, kısmi dava açılamayacağını, şirketin zarara uğratıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, kar payı dağıtma yetkisinin genel kurula ait bir yetki olduğunu savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, şirket genel kurulunun 08/04/2011 tarihli toplantısında 6111 sayılı Kanunla ilgili şirketi ilgilendiren konulardan faydalanmak üzere yönetim kurulunun yetkilendirildiği, şirket yönetim kurulunun bu yetkiye istinaden aldığı 10/04/2011 tarihli kararı ile, bilançonun aktifinde şirketin kuruluşundan 31/12/2010 tarihine kadar yer alan geçmiş yıllardan kalma 635.143 TL"lik batak alacağın 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak aktif bilanço değerinin gerçek kayıtlara uygun hale getirilmesine karar verildiği, bu karara istinaden yapılan muhasebe işlemleri sonucunda şirketin 2011 yılını 376.276,43 TL zararla kapattığı, yönetim kurulunun söz konusu işleminin, 6111 sayılı Kanun"nun 11. maddesine aykırı olduğu, zira kaydi düzeltme yapılacak değerlerin ilgili kanun hükmünde sınırlı bir şekilde sayıldığı, düzeltmeye tabi olacak alacağın ise yalnızca ortaklardan olan alacaklar olduğu, 635.143 TL"lik alacağın kimden olduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, fakat ortakların sermaye taahhütlerini tamamen yerine getirdiği hususu göz önüne alındığında, düzeltmeye tabi tutulan 635.143 TL"lik alacağın ortaklardan olmadığının anlaşıldığı, bundan dolayı yönetim kurulunun ortaklardan olmayan bu alacağı düzeltmeye tabi tutuğu işleminin kanuna aykırı olduğu, davalı yönetim kurulu üyelerinin söz konusu 654.197,29 TL"lik şirket zararından sorumlu oldukları, davacıların şirket ortağı oldukları hususunun kesinleşen karar ile sabit olduğu, şirketin 2011 yılı kârının 258.294,14 TL olarak hesaplandığı, 2010 yılı şirket kârının dağıtılmamasına dair genel kurulca karar alındığı, bu nedenle 2010 yılı kâr payı talebinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı yönetim kurulu üyelerinin şirkete vermiş olduğu zararın tahsili ile şirkete verilmesi, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin kâr payının davalı şirketten tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, davalı şirketin 08.04.2011 tarihli genel kurulunda 6111 sayılı yasadan şirketin yararlanması çerçevesinde şirketi ilgilendiren konularda yönetim kuruluna yetki verilmiş, şirket yönetim kurulu ise 08.04.2011 tarihli kendisine verilen yetkiye istinaden almış olduğu 10.04.2011 tarihli karar ile bilançonun aktifinde şirketin kuruluşundan 31.12.2010 tarihine kadar yer alan geçmiş yıllardan kalma 635.143,00 TL batak alacağın anılan yasadan yararlanılarak aktif bilanço değerinin gerçek kayıtlara uygun hale getirilmesine karar verilmiş, bu işlem çerçevesinde vergi ödemesi yapılmış olup, 6111 sayılı Kanun"un işletmelerin aktifinde yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan emtialar, kasa mevcudu ve ortaklardan alacakları için yararlanılabileceğinin açık olması karşısında, davalı yönetim kurulu üyelerinin anılan yasa hükmünden yararlanmak amacıyla yapmış oldukları düzeltme işleminden dolayı şirketi gerçek anlamda ne şekilde zarara uğrattıkları denetlenebilir bir şekilde değerlendirilmeden üstelik davalı yönetim kurulu üyeleri vekilinin bu yönden hükme esas bilirkişi raporuna karşı ciddi, sonuca etkili ve esaslı itirazları karşılanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Öte yandan, mahkemece, 2011 yılına ilişkin olarak davacıların kar payı isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, bir anonim şirketin kar dağıtımı yapabilmesi için kanun ve esas sözleşmeye uygun olarak kural olarak kar dağıtılması yönünde bir karar alınması gerektiği kuşkusuzdur. Bu bağlamda mahkemece genel kurulun yerine geçmek suretiyle üstelik 2011 yılına ilişkin genel kurulun yargılama sırasında yapıldığı da gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.