1. Hukuk Dairesi 2014/2018 E. , 2015/11897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.10.2015 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılarla birlikte kayden paydaş oldukları ve ortak mirasbırakanları Emin"den intikal eden çekişme konusu 115 ada 349, 259, 191 ada 13 parsel, 101 ada 1, 2, 3,4 parsel, 103 ada 70, 3, 6 parsel, 104 ada 24 parsel 173 ada 109 parsel, 168 ada 50 parsel, 111 ada 13 parsel, 107 ada 25, 26, 27, 28, 29, 33, 35, 34 parsel, 104 ada 82, 83, 84, 85 parsel, 108 ada 36, 37, 43, 44 parsel, 106 ada 24, 25, 26, 27 parsel, 107 ada 109, 108, 112, 118, 119, 120 parsel, 174 ada 42, 43, 44, 45, 46, 90, 91 parsel, 115 ada 134, 135, 136, 137 parsel sayılı taşınmazların murisin 1988 yılında ölümünden beri davalılar tarafından ekip biçmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek, 10.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 58.157,28 TL olarak ıslah etmiş, aşamada keşfi yapılamayan dava konusu 168 ada 50 sayılı parsel yönünden davasını atiye terk etmiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazların muris ... tarafından kendilerine bırakıldığını, davacıya da koyun vermek suretiyle hakkının teslim edildiğini, taşınmazlarda kısmi kullanımlarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı Mustafa yargılama aşamasında ölmüş, mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Davanın kabulüne ilişkin karar Dairece; “... kısa kararda”Davanın kabulüne, Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine” denildiği halde gerekçeli kararda “168 ada 50 parsel ile ilgili davanın atiye terkine” denilmek suretiyle değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir ...” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonuında 168 ada 50 parsel ile ilgili davanın atiye terkine, diğer dava konusu edilen taşınmazların davalılarca kullanıldığı, intifadan men olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı ... davalılar ..., ... , ... ve diğer davalıların murisi ... aleyhine İhsaniye Kadastro Mahkemesinde eldeki davada dava konusu taşınmazlar bakımından 24.12.1998 tarihinde tespite itiraz davası açtığı, yargılama sonunda davanın kabulüne ve davacı, davalılar ...ve diğer davalıların murisi ... adına 1/5"er pay ile tescile karar verildiği, anılan dosya ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği, ayrıca 2009 yılında açılan eldeki davada geriye dönük 5 yıl için ecrimisil talep edildiği ve zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, dava konusu taşınmazlarda davacının kullanımına engel olunduğu belirlenerek ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, dava konusu edilen taşınmazların hangi davalı tarafından kullanıldığı net olarak saptanmış değildir.
Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) 08.03.1950 günlü ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında haksız eylem olarak nitelendirildiğine göre her davalının kendi eyleminden sorumlu olması gerekeceği tartşmasızdır.
Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK"nun 31. maddesi gereğince hangi taşınmaz için hangi davalıdan hangi dönemler ecrimisil talep edildiğinin davacıya açıklatılması, alınan beyan doğrultusunda dava konusu edilen taşınmazların başında yeniden keşif yapılması, davacı tanıkları ve mahalli bilirkişilerin yeniden dinlenilmesi ve her bir davalının sorumlu olacağı ecrimisilin saptanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de, yargılama aşamasında atiye terk edilen dava konusu 168 ada 50 sayılı parsel yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olması da isabetsizdir.
Davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.