23. Hukuk Dairesi 2018/288 E. , 2020/3788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davada davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalılardan S.S.... ... KYK üyesi olduğunu, kendisine A blok 6 nolu bağımsız bölümün tahsis edildiğini ve buna ilişkin ortaklık senedi verildiğini, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatife karşı tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, diğer üyelerin tapularını aldıklarını duyunca davacının da tapu almak üzere girişimlerde bulunduğunu, daha sonra taşınmazın satış ile davalı ... Bıyık adına tescil edildiğini öğrendiğini, bu tescilin geçersiz olduğunu, müvekkili haricinde başka üyelere de düşen taşınmazların bu şekilde 3.kişilere satıldığını, yapılacak inceleme neticesinde davalı ... Bıyık adına olan tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline, olmazsa müvekkiline verilmesi gereken taşınmazın rayiç değerinin belirlenerek davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı ... aleyhine asıl davadaki iddialar tekrar edilerek, dava konusu edilen taşınmazın davalı ... Kooperatifince ferdileştirme ile tescil edilen ve son kayıt malikine satış yapan maliklerden olması nedeniyle tapu iptal tescil ve tazminat isteminde bulunulmuştur.
Davalı S.S.... KYK vekili, davacının diğer kooperatifin üyesi olduğunu, yapılan işlemlerden kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını, 27.06.2013 günlü duruşmada da davacının aidat borcunun bulunduğu, rapora göre borcun miktarının 67.160,00 TL olduğu, ayrıca rapora göre bu taşınmazın satılması hususunda ..."a özel vekaletname verdiği hususunun raporda yer aldığını, dava konusu dairenin devrinin iskan alınmasına bağlı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı S.S.... ... KYK vekili; davacının kendi üyeleri olduğunu, sözleşme gereği edimlerini yerine getirerek 26 daireyi diğer kooperatife devrettiklerini, kendisine düşen üyelerine ait 70 dairenin 12 adedini kura dışı bırakarak 58 adedini noter huzurunda 27.01.2008 tarihinde kura çekerek, davacı da dahil üyelerine teslim ettiğini, ne var ki ferağı verecek olan diğer davalı kooperatifin hileli işlemleri neticesinde başkası adına tescil edildiğini, kendilerinin bu işlemlerde kusurunun bulunmadığını, diğer davalılara yönelik davacının davasının kabulü gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı ... Bıyık vekili; kendilerinin iyi niyetli malik olduklarını, Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi uyarınca satışın geçerli olduğunu, tapuya güvenerek tescil işleminin yapıldığını, kendilerine ait bir arsa satılarak, banka hesabına yatırdığı, iktisap tarihi ve bir gün öncesinde satış bedelini hesabından çektiği, satışın gerçek olduğu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, nizalı taşınmazın üçüncü şahıslara devrinin kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığından davacının tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmediği, yüklenicinin ve halefi davacının mal sahibi kooperatiften taşınmaz tapusunu isteme şartları oluşmasa da, davacının üye olarak davalı SS ... ... KYK" den kendisine tahsis edilen taşınmazı istemekte haklı olduğu, bu taşınmazın hileli şekilde üçüncü kişilere devredildiği, davalı kooperatifte davacıya verilebilecek taşınmaz bulunmadığı, davacının üyelik hakları kapsamında kendisine tahsis edilen taşınmaz yerine tazminat istemekte haklı olduğu, davacının taşınmazın rayiç değerinin hüküm altına alınmasını istediği, rayiç değere hükmetmenin hakkaniyete, eşitlik ilkesine uygun olacağı gerekçesiyle davanın tazminat davasının kabulüne, belirlenen miktarın davalılardan SS ... ... KYK den tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi istinaf incelemesinde; tapu iptal ve tescil isteminin son kayıt malikinin kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından reddi ile, davacının aidat borcunu ödediği gözetildiğinde dava tarihi itibariyle taşınmazın bilirkişice hesaplanan rayiç değerine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.