12. Ceza Dairesi 2017/3248 E. , 2018/11836 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği kazada, bir kişinin ölümü ile birlikte dört kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği, üç yaralının soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığı, yaralanan mağdur ..."in ise soruşturma aşamasında kolluk tarafından yapılan araştırmada, kazadan dolayı yatalak olması, felç geçirip konuşamaması sebebiyle beyanının alınamaması ve eşi ..."in alınan beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi üzerine mağdur ..."in şikayetçi olmadığı kabul edilerek her ne kadar sanık hakkında TCK"nın 85/1. maddesi gereğince taksirle bir kişinin ölümüne sebep olmak suçundan kamu davası açılmış ve yapılan yargılama sonunda da mahkemece sanığın taksirle bir kişinin ölümüne sebep olmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkı taksirle yaralama suçunda suçtan doğrudan doğruya zarar gören, yani yaralanan mağdura, mağdurun kendisini savunamayacak derecede malul olması veya yaş küçüklüğü bulunması halinde ise kanuni temsilcisine ait olduğundan, mağdur ..."in yaralanması sebebiyle, vasisi olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamayan eşinin şikayet hakkının bulunmadığı anlaşılmakla; ilk olarak mağdur ..."e vasi atanıp atanmadığının araştırılması, vasi atanmamış ise mağdura vasi atanmasının sağlanması ve vasinin şikayet hususunda beyanının alınması, vasinin mağdurun yaralanması sebebiyle şikayetçi olması durumunda tüm tedavi belgeleri dosyaya getirtilerek mağdurun yaralanmasının niteliğine ilişkin adli rapor alınması, vasinin şikayetçi olması durumunda sanığın, 1 kişinin ölümünden ve 1 kişinin yaralanmasından sorumlu tutularak TCK"nın 85/2. maddesinde düzenlenen suçtan cezalandırılması, ayrıca atılı suçun TCK"nın 85/2. maddesi kapsamında kaldığından davaya bakmakla görevli mahkemenin 5235 sayılı Kanun"un 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği düşünülmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK"nın 85/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında bir yılın 365 gün yerine 360 gün olarak esas alınması sonucu, sonuç cezanın 18.200 TL yerine 18.000 TL olarak eksik belirlenmesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının ve uygulama maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması;
3-Sanık hakkında adli para cezasına hükmolunup taksitlendirilmesi akabinde, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarı yerine, infazı kısıtlar şekilde karar verilmesi suretiyle TCK"nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.