11. Hukuk Dairesi 2015/8982 E. , 2016/3763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2015
NUMARASI : 2014/515-2015/151
Taraflar arasında görülen davada ... ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 tarih ve 2014/515-2015/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 09.11.2012 tarihinde "....+ŞEKİL" ibareli 19, 35 ve 37.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/93723 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine davalı şirketin "...." ibareli 1-42.sınıf ürün ve hizmetleri içeren markasına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, Markalar Dairesi tarafından itirazın reddedildiğini, bunun üzerine ikinci kez itirazda bulunduğunu, YİDK"nın 2014/M-11845 sayılı kararıyla müvekkili marka tescil başvurusunu reddettiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, görsel, sescil, anlamsal, biçimsel, düzenleme, renk ve kompozisyon olarak başvuru konusu işaret ile davalı markaları arasında iltibasa sebebiyet verebilecek bir benzerlik bulunmadığını, sunulan ürün ve hizmetleri tercih edecek kişilerin niteliği ve satın alma için ayıracakları süre, gösterecekleri dikkat ve özen nazara alındığından iltibas doğmasının olanaksız bulunduğunu ifade ederek, başvurularının reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, yapılan işlem ve alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, başvuru konusu "....+ŞEKİL" ibare ve biçimli işaretle, redde mesnet alınan "...." ibareli markaların kapsamlarındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğunu; görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim itibarı ile ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını, 556 sayılı KHK"nin 8/b maddesi uyarınca başvurunun reddinin zorunlu olduğunu, ret kararının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "....+ŞEKİL" ibareli başvurusuyla davalının "...." ibareli markaları arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, kapsamları aynı tür ürün ve hizmetleri içerse de, işaretlerin birbirinden oldukça uzak derecede farklı oldukları, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu emtialar için ayırdığı satın alım süresi içinde, "....+ŞEKİL" ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun "...." ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, yargılama konusu ürün ve hizmetleri tercih edecek kişilerin yetişkinlerden oluştuğu, satın alınması için çok ciddi zaman ayrılmasının gerektiği, kurum kararının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerekçeli kararın son paragrafında başvuru kapsamında olduğu belirtilen “pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, sandviçler, pideler, lahmacunlar, pizzalar, kekler, pastalar, ekmekler, tartlar, milföyler” ürünlerinin uyuşmazlıkla bir ilgisi olmayıp, maddi hata niteliğinde olduğundan mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.