
Esas No: 2015/1683
Karar No: 2015/3050
Karar Tarihi: 19.03.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1683 Esas 2015/3050 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.01.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, murislerinin borcunu karşılayacak aktif mal varlığı olmadığını, terekenin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir
Dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince mirasın hükmen reddine ilişkindir. Ölümü tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. Gerek 743 sayılı Medeni Kanun"da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesi"nin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Ancak, davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesi"nin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1).
Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.
Bu itibarla mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasının karar bağlanması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde taraflara iadesine,19.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.