11. Hukuk Dairesi 2015/9235 E. , 2016/3757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2014/158-2014/217
Taraflar arasında görülen davada .......Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2014/158-2014/217 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin "........." ibaresinden oluşan markanın sahibi olduğunu, davalının, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “.........” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de YİDK tarafından kısmen kabul edilerek marka kapsamından 24. sınıf emtianın çıkarıldığını, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, tanınmışlığından haksız yararlanacağını bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu, davalının adına tescilli aynı ibareyi taşıyan önceki tarihli markanında çekişmeli başvuru kapsamındaki mal/hizmetler yönünden kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini ileri sürerek ........ kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ......... vekili; davalı başvuru ile davacı markaları arasında işaret ve kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından benzerlik bulunmadığını, kaldı ki davalının çekişmeli mallar yönünden kazanılmış hak teşkil eden 2002/02766 sayılı bir başka markasının daha olduğunu bu nedenle karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkili şirket tarafından tescili talep edilen “.......” ibaresinin ile davacıya ait markaların farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkiline ait 2002/02766 sayılı önceki tarihli markanın çekişmeli mal ve hizmetleri de kapsadığını ve kazanılmış hak teşkil edeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraf markalarında baskın unsur olan ........ ibaresi nedeniyle KHK 8/1-b anlamında benzerlik bulunduğu, ancak davalının daha eski tarihli 2002/2766 sayılı “.........” ibareli markasının mevcut olduğu, işbu markanın tescil kapsamının 35.08 alt gruptaki mağazacılığı genel olarak kapsadığı, davalının 2012 yılında ise dava konusu “.........” markası ile 24. sınıf mallar yönünden mağazacılık hizmetlerini talep ettiği, dolayısıyla önceki marka tescilinin başvurudaki 35.06 sınıf yönünden kazanılmış hak teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.