Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1148
Karar No: 2019/1998
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1148 Esas 2019/1998 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/1148 E.  ,  2019/1998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, 26/03/2005 tarihli zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının bakiye maddi tazminat alacağı istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlık davacının bakiye maddi tazminatının belirlenmesinde esas alınması gereken sürekli iş göremezlik oranının, davacının itiraz etmediği ve onanmak suretiyle kesinleşen 23/12/2010 tarihli “maddi-manevi tazminat davası”na ilişkin Mahkeme hükmünün kurulmasında esas alınan % 61 sürekli iş göremezlik oranı mı yoksa 2008 yılında oluşan yeni duruma göre davacı tarafından 02/02/2012 tarihinde açılan ve onanmak suretiyle kesinleşen “maluliyetin yeniden tespiti davası”nda Mahkemece tespitine hükmedilen % 66 sürekli iş göremezlik oranı mı olacağı, giderek davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Kazanılmış haklar hukuk devleti ilkesinin temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan "Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir" hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:
    Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (HGK.nun 21/01/2004 gün, 2004/10-44 E, 19 K.).
    Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/07/2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31/05/2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10/05/2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı) Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalının işçisi olarak çalışmakta iken 26/03/2005 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle malul kaldığı, sigortalının bu iş kazasından dolayı davalı şirket aleyhine 01/09/2006 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açtığı, açılan dava neticesi ... 1. İş Mahkemesi"nin 23/12/2010 tarih ve 2010/588 esas 2010/635 karar sayılı ilamının davalı şirketin temyiz itirazları üzerine Yargıtay denetiminden geçerek 19/07/2011 tarihinde onanmak suretiyle kesinleştiği, bu davada davacının sürekli iş göremezlik oranının %61 olarak kabul edildiği, davacının daha sonra sürekli iş göremezlik oranının yeniden tespiti amacıyla 02/02/2012 tarihinde açmış olduğu dava neticesi ... 6. İş Mahkemesi"nin 10/09/2013 tarih ve 2012/411 esas 2013/340 karar sayılı ilamı ile “davanın kabulüne ve davacının 26/03/2005 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı %66 oranında malül kaldığının tespitine ve davacının kaza öncesi %34 oranında malül olduğundan kaza sonucu da %66 oranında malül kaldığından toplam %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun tespitine” karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 13/05/2014 tarihinde onanmak suretiyle kesinleştiği, 26/03/2005 tarihli iş kazası neticesi sürekli iş göremezlik oranının %61 iken %66 olduğu, davacı tarafından eldeki davanın arada oluşan %5"lik fark sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bakiye maddi zararın tazmini olarak açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda oluşan %5 lik fark sürekli iş göremezlik oranının dikkate alındığı ve bu şekilde sonuca gidildiği anlaşılmıştır.Somut olayda, sürekli iş göremezlik oranının %61 olarak tespit edildiği ... 1. İş Mahkemesi’nin 23/12/2010 tarih ve 2010/588 esas 2010/635 karar sayılı ilamına davacı itiraz etmemiş ve böylece itiraz etmediği sürekli iş göremezlik oranı davalı yararına usuli kazanılmış hak haline gelmiştir. Her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu"nun da taraf olduğu ve kesinleşen maluliyetin tespiti davasında davacının sürekli iş göremezlik oranının %66 olduğu belirlenmiş ise de görülmekte bulunan davanın tazminat davası olmasına, maluliyetin tespiti davasının bu dava bakımından kesin hüküm oluşturmamasına göre usuli kazanılmış hakkın istisnasını oluşturan bir durumun söz konusu olmadığı da ortadadır.Hal böyle olunca davacı tarafından açılan “yeniden maluliyetin tespiti davası” sonucu belirlenen % 66 sürekli iş göremezlik oranının bakiye maddi tazminatın belirlenmesinde hükme esas alınması davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olup Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi