Taraflar arasında görülen davada .... ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.11.2014 tarih ve 2012/508-2014/699 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, hizmet sözleşmesi ile davalı şirketin iş ve faaliyet alanı ..."da bulunan 1. Etap 142 daire emlak satış ve pazarlama işini müvekkili şirkete verdiğini, müvekkili şirketin satış için gerekli tüm çalışma ve alt yapı hazırlıklarını başlatmasına rağmen davalı tarafından gerekçe gösterilmeden sözleşmenin feshedildiğini, davalı şirketle akdedilen sözleşmenin 8. maddesi gereğince her ayın sonunda ödenmesi gereken ücretin bu güne kadar ödenmediğini, davalının göndermiş olduğu fesih ihbarının müvekkili şirkete 23/11/2007 tarihinde tebliğ edildiğini, sözleşmenin 7. maddesine göre 30 gün içinde haber vermek suretiyle sona erdirilebileceğini, davalı şirketin sözleşmenin akdedildiği tarihten sonra sözleşmeye göre hiç bir ödeme yapmadıklarını, müvekkili firmanın davalı firmadan sözleşmenin kurulduğu tarih olan 27/09/2007 tarihinden 23/12/2007 tarihine kadar birikmiş alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.500 TL alacaklarının ferileriyle birlikte ticari faizi ile sözleşme tarihinden itibaren müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için sözleşmenin feshedildiğini, fesih tarihine kadar davacının verdiği hiçbir hizmet olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tanık beyanlarına göre; davacının örnek daire ve satış ofisi oluşturulmadığı yönündeki beyanları ile davacı tanıklarının beyanlarının çeliştiği gibi davacı yanın iddia ettiği edimleri yerine getirdiğine dair herhangi bir belgesinin bulunmadığı, davalı tanıklarının beyanları göre de davacının sözleşme sonrası gelip gitmediği ve hizmet vermeye başlamadığı, davacının talep ettiği karşı edimi hakedecek bir hizmetinin bulunmadığı yönünde kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.