Esas No: 2017/2210
Karar No: 2017/5353
Karar Tarihi: 23.11.2017
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Mala zarar verme - Görevi yaptırmamak için direnme - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2210 Esas 2017/5353 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2017/2210 E. , 2017/5353 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Mala zarar verme, Görevi
yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna
aykırılık
Hüküm : 1-Mala zarar verme suçundan: Beraat,
2-2911 sayılı Kanunun 32/1,TCK’nın 62/1, 53/1,
maddeleri gereğince mahkumiyet,
3-2911 sayılı Kanunun 33/1,TCK’nın 62/1, 53/1,
maddeleri gereğince mahkumiyet,
4-TCK’nın 265/1-3, 62/1, 53/1 ve 3713 sayılı Kanunun
5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet,
5-TCK’nın 220/6 maddesi delaleti ile 314/2, 220/6,
62/1, 53/1 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri
gereğince mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanık ve Cumhuriyet savcısı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1 maddelerine aykırılık suçlarından kurulan hükümler ile silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu ile 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlerde TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu husus infaz rejimi ile ilgili olup kazanılmış hak oluşturmayacağından anılan maddenin ve Anayasa
Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı dikkate alınarak TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş ve sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 6. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde yukarıdaki eleştiriler dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Mala zarar verme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde ise:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında mala zarar verme suçlarında beraat kararı verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan kararın 1. maddesindeki "beraatına" ibaresinden önce gelmek üzere "CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-İddianamede talep edilmemesi karşısında, CMK"nın 226/2. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden eylemi birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında 265/3 maddesi ile uygulama yapılarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b-Sanığın silahtan sayılan taş ile görevli memura direnme suçunu gerçekleştirdiği anlaşılmakla, cezasında TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
d-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.