Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/6277 Esas 2007/4823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/6277
Karar No: 2007/4823
Karar Tarihi: 20.03.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/6277 Esas 2007/4823 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/6277 E.  ,  2007/4823 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : İzmir 6. İş Mahkemesi
    Tarih                : 08.03. 2006
    No                    : 204-61  
                           
    Davacı,  03.08.1979 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile emekliliğe hak kazandığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar  vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı; 20.04.1982-25.03.1985 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 03.08.1979 tarihinden itibaren vergi kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, zorunlu sigortalılığının  Kurumca 20.04.1982 tarihinde sona erdirilerek, vergi, meslek kuruluşu ve esnaf ve sanatkar sicil kaydının bulunmadığı 20.04.1982-25.03.1985 tarihleri arasında, zorunlu sigortalılık koşullarını taşımadığı anlaşılmaktadır.
    Gerçekten; davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa"nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 25/a  maddesi olup,gelir vergisi mükellefiyetini gerektiren faaliyetin sona ermesi durumunda zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer.Davacının Esnaf ve Sanatkar Sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarında üye kaydı da bulunmadığından Yasa"nın 25/b maddesine göre de sigortalı sayılması mümkün değildir.
    Ancak, davacının önceden Bağ-Kur’a tescili  bulunduğundan, davacı tarafından 28.09.1990 tarihine kadar olan prim borçları uyuşmazlık dönemini de kapsayacak şekilde  kuruma  ödenmiş ve Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın  kabul edilerek uzun süre (15 yıl) kullanılmıştır. Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini indirmesi iyi niyetten uzaktır. Yargıtay H.G.K.’nun 01.10.1997 gün, 1997/10-578 E., 1997/758 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere; davacının, Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri ve Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanmasının zorunlu bir sonucu olarak primleri ödenen dönemin zorunlu sigortalı kabul edilmesi gerekir.Bu durumda, davacının 1479 sayılı Yasa hükümlerine göre yaşlılık aylığına hak kazandığı da ortadadır.
    Mahkemece  davanın kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  20.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.