1. Hukuk Dairesi 2014/10313 E. , 2015/11878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 18. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2011/61-2013/135
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi ..........’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar, mirasbırakan K. B. "un maliki olduğu 1073 ada 114 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü davalının uzun zamandır ikamet olarak kullandığını, miras paylarına karşılık kendilerine bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek 5 yıllık dönem için 2.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlar, yargılama sırasında ıslah ile, 14.000,00 TL ecrimisil istediklerini bildirmişlerdir.
Davalı, davacıların ecrimisile yönelik bir kısım taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davcıların izni ve bilgisi dahilinde dava konusu yerde ailesi ile birlikte oturduğunu, intifadan men edilmediğini, taşınmaza faydalı masraf yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazda tarafların paydaş olup, davacıların dava tarihinden önce taşınmazdan yararlanmak istediklerini davalıya bildirmedikleri, intifadan men edilmedikçe ecrimisil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 1073 ada 114 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün muris K. B. adına kayıtlı olduğu, murisin 16.04.2004 tarihinde ölümü ile davacılar, davalı ve dava dışı kişilerin mirasçı olarak kaldıkları çekişmeli daireyi uzun zamandır davalının kullandığı, davacıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalının taşınmazı kullandığını ileri sürerek sonuçta 14.000,00 TL ecrimisil isteğiyle eldeki davayı 18.01.2011 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı isteğinin 1086 sayılı HUMK.nun 4. ve 8. maddeleri dikkate alındığında Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.780,00 TL nin üzerinde olduğu, davanın tamamının değeri itibariyle mahkemenin görevsiz olduğu, davanın değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu açıktır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK.nin geçici 1. maddesi gereğince, davaya dava tarihinde görevli mahkemede görülmeye devam edileceği, dava tarihi itibariyle de Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakması gerektiği de kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere, görev kamu düzenini ilişkin olup, davanın her aşamasında gözetilmesi zorunludur.
Hâl böyle olunca; mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esası hakkında yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Tarafların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.