11. Hukuk Dairesi 2015/14410 E. , 2016/3752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .......ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2015
NUMARASI : 2013/406-2015/80
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2015 tarih ve 2013/406-2015/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .......... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin G...... ilçesinde otokuaför ustası olduğunu, hayatı boyunca hiç ticari işletme açmadığını, bankalardan çek karnesi, kredi kartı almadığını, 2007 senesinde karşılıksız çek keşide etme suçlamasıyla yaklaşık dokuz dosyadan yokluğunda yapılan yargılamaların karara çıktığı ve kesinleşdiği ve ceza mahkemesi kararlarının infaz edilmesi sebebiyle kolluk kuvvetlerince alıkonularak iki aydan fazla cezaevinde kaldığı, maddi ve manevi olarak halen devam eden yargılamalar sebebiyle büyük elem ve izdırap içinde olduğunu, müvekkilinin kimlik bilgileri ile kimliğe farklı fotoğraf yapıştırılmak suretiyle davalı bankadan çek karnesi alındığını, alınan tüm çeklerin keşide edildiğini ve çeklerin karşılıksız çıktığını, kötüniyetli üçüncü kişiler tarafından sunulan belgelerin gerçekliğini araştırma yükümlülüğünün davalı tarafından yerine getirilmediğini, dava konusu mağduriyetin bankanın ağır kusurundan kaynaklandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı aleyhine 25.000,00 TL manevi tazminat ve müvekkilinin cezaevinde kaldığı dönemde kısmen veya tamamen çalışamadığı günler ve iktisaden kazanması gerekli kazançlardan mahrum kalması nedeniyle 500 TL maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek reeskont (ticari) faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27.07.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini 21.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat olarak genişletmiştir.
Davalı vekili, davanın BK 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içerisinde açılmamış olduğunu, müvekkili bankanın çek karnesi verirken 3167 sayılı Çek Kanunu"nun 3. maddesi, TTK ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde, gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak, davacının ortak göründüğü dava dışı S.......... Deri Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti."ne çek hesabı açtığını ve çek karnesi teslim ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının maddi tazminat kalemleri ayrı ayrı sorulmuş, bu kapsamda davacı asilin 62 gün cezaevinde kaldığı, davacının çalıştığı işte günlük yevmiyesinin yaklaşık 100 TL olduğu, davacının hapiste kaldığı süre içinde gelir kaybının 6.200 TL olduğu, 4 ayrı mahkeme dosyasındaki vekalet ücreti 6.000 TL, Ş...... Asliye Ceza Mahkemesi ile ilgili masraf makbuzu 1.500 TL, iade-i muhakeme ile ilgili para makbuzları 1.500 TL olmak üzere toplam 15.200 TL olarak tespit edildiği, haricen yapılan masraflar ve gelecekteki gelir kaybı başlığı altında talep edilen 3.000 TL yönünden herhangi bir dayanak belge sunulmadığı, ancak olayların olağan akışına ve somut dosyaya göre takdiren 1.000 TL belgelendirilemeyen masraf yapıldığının TBK 50 (BK 42) maddesi kapsamında ve hakkaniyet gereği kabul edilmesi gerektiği, davacı yanın toplam 16.200 TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, manevi tazminat talepleri yönünden verilen ilk hükmün kesinleştiği gerekçesiyle davacı yanın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 16.200 TL maddi tazminatın 500,00 TL"sinin dava tarihi olan 01.03.2010 tarihinden, 15.700 TL "sinin ıslah tarihi 27.02.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine, davacı yanın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın 01.03.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece 16.01.2012 tarihli kararı ile davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, Dairemizin 25.03.2013 tarih 2012/579e. 2013/5786k. Sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararı maddi tazminatın takdiri yönünden bozulurken, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları açıkça reddedildiğinden davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarı ve buna yönelik vekalet ücretine dair hüküm fıkraları kesinleşmiş olup, Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra mahkemece yeniden tesis edilen kararda manevi tazminat yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kesinleşen hüküm fıkralarına tekrar yer verilmesi tereddüte mahal vereceğinden doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, mahkemece, davacının karşılıksız çek keşide etmek suçundan hapis cezasına mahkum edildiği ve cezaevine girmek zorunda kaldığını ileri sürmesi nedeniyle ...... Cezaevi ve ....... Cezaevi"nden davacının iddialarının doğruluğunu teyit etmek amacıyla geçmiş mahkumiyetleri hakkında bilgi verilmesi istenmiş, gelen müzekkere cevaplarına istinaden davacının cezaevinde toplam 62 gün kaldığı anlaşılmış, bu süreye ilişkin olarak davacının gelir kaybı da maddi tazminat kapsamında hesaplanmıştır. Ancak cevabi yazılara bakıldığında davacının ...... Cezaevinde karşılıksız çek keşide etmek suçundan değil, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 4 gün süreyle kaldığı, o halde bu mahkumiyetin somut davada tazminatı gerektiren bir mahkumiyet olarak kabul edilemeyecek ve maddi tazminatın tespitinde gelir kaybı kalemi olarak dikkate alınamayacağı gözetilmeksizin mahkemece hatalı değerlendirme ile tazminat hesabına dahil edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.