Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın 05.05.2008 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, 07.12.2009 tarih, 2008/239 Esas, 2009/479 Karar sayılı karar ile mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin olarak verilen kararın temyiz edilmeksizin 29.04.2010 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.05.2010 tarihli yazı ile dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdiği, Yenice Asliye Hukuk Mahkemesinin de 28.05.2010 tarihinde dava dosyasını 2010/119 esasına kaydederek yargılamaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren anılan tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca 10 gün içinde davacının görevli mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir. 10 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir. Somut olayda, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının 29.04.2010 tarihinde kesinleştiği, 10 günlük hak düşürücü süre içinde davacı tarafın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, anılan tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esası yönünden karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.