17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4597 Karar No: 2017/4927 Karar Tarihi: 02.05.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4597 Esas 2017/4927 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/4597 E. , 2017/4927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazını 13.12.2012 tarihinde davalılar...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin raiç bedel üzerinden aldığını, borçlu ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, borçlu davalı ...’in borcun doğumundan sonra maliki olduğu taşınmazı 69.000 TL davalı ...’e sattığı, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, taşınmazların gerçek değerinin 90.470,00 TL olduğu, İİK’nun 278/1-2 maddesine göre ivazlar arasındaki bedel farkının olması halinde yapılan tasarruf bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bedel farkı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Kural olarak dava konusu taşınmazın ipotekle satılması halinde tapudaki satış bedeline ipotek bedeli eklenerek rayiç değerle kıyaslanması ve bedel farkının buna göre belirlenmesi gerekmektir. Ayrıca dairemiz ve giderek ...’ın yerleşmiş görüşüne göre ivazlar arasında bir mislini aşan farkın varlığı halinde aşırı oransızlıktan söz edilmesi mümkündür. Somut olayda dava konusu taşınmaz tapuda 69.000 TL alınmış ve üzerinde 31.000 TL ipotek borcu bulunmaktadır. Bilirkişi ise taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin 90.470,00 TL olduğu tesbit etmiştir. Bu durumda davalı 3.kişi tarafından ödenen bedelle bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı sabittir. Öte yandan, davalı 3.kişi... ile borçlu arasında akrabalık,arkadaşlık, iş ortaklığı...vs.gibi bir ilişkinin bulunmadığı, yani davalı 3.kişinin kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanmamıştır. Bu halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın kabulü isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ..."e geri verilmesine 02.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.