
Esas No: 2014/19605
Karar No: 2016/1870
Karar Tarihi: 10.02.2016
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/19605 Esas 2016/1870 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafii, o yer ve üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
TCK"nın 151/1. maddesinin uygulama sırasında aynı Yasanın 116/4. maddesi olarak gösterilmiş ise de, yazım hatasından kaynaklanıp mahallinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi gereğince tayin olunan cezanın ertelenmesi halinde 1 yıldan az ve 3 yıldan çok olmamak üzere denetim süresinin belirlenmesi ve denetim süresinin tayin olunan hapis cezası süresinden az olamayacağı ve bu sürenin belirlenmesinde kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı nazara alınmadan sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar vermek suçundan 1 yıl 3 ay, suça sürüklenen çocuk ... hakkında, hırsızlık suçundan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına hükmedildiği halde denetim süresinin ceza müddetlerinden az olacak şekilde 1 yıl olarak belirlenmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar vermek suçuna ilişkin hükümde, 5275 Sayılı CGTİHY"nın 106/4. maddesinde belirlenen emredici kurala aykırı olarak ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hükmüne yer verilmesi,
3-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğa savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
4-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, o yer ve üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53.maddesinin uygulanması ile denetim süresinin 1 yıl olarak uygulanmasına ve suça sürüklenen çocuk ... ile ilgili karardan ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair bölüm ile yargılama giderlerinin tahsiline ilişkin bölümden "zorunlu müdafii giderinin tahsiline ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Sanıklar ... ve ... hakkında Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına TCK"nın 51/3. maddesi gereğince sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar vermek suçuna ilişkin denetim süresinin "1 yıl 3 ay", suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçuna ilişkin denetim süresinin "1 yıl 11 ay 10 gün" olarak belirlenmesine,” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun sabıkasız olduğu, olayda maddi (somut) bir zararın söz konusu olamayacağı, suça sürüklenen çocuğun tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen hapis cezasının ertelendiği de gözetilerek; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2–Suça sürüklenen çocuk hakkında denetim süresinin ceza süresinden az olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer ve üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.