20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3938 Karar No: 2016/5840 Karar Tarihi: 18.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3938 Esas 2016/5840 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/3938 E. , 2016/5840 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Diyarbakır 1. Asliye Hukuk ve Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, görevli ve yetkili mahkemenin Diyarbakır Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesi ise, davacının 6502 sayılı Kanunda tanımlanan satıcı vasfına sahip olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukukî işlem" olarak tarif edilmiştir. Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin davalıdan araç satın aldığını, müvekkilinin otomobili yaklaşık olarak 11 ay kullandığını ancak daha sonra aracın çalıntı olduğunu öğrendiğini, bu nedenle araca el konulduğunu belirterek davalıdan olan 5.000,00.-TL"lik alacağın satış tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, araçsız kaldığı 3 aylık süre için belirlenecek kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından, davalının 6502 sayılı Kanun kapsamındaki "satıcı" tanımına teknik anlamda uymadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.